Yazarın Gezinen Ruhu

Bu dünyada mutsuzdu.baska bir dünyaninda olmadigini bilmesine ragmen,genede baska bir dünyada olmayi cok istiyordu.bu bosluk, kendini her zaman hissettirebilecek kadar derindi.
Hayat tüm ciplakligiyla orta yerde dururken ,insanlar normal bir bicimde yasamlarini sürdürürken, o hep uclarda bir yerlerde gezinip dururdu.
Sürekli bir seyler arar gibiydi. daha fazlasi olmali diye düsünüyordu kendi kendine, gercekten daha fazlasi varmiydi ? yoksa o na mi yetmiyordu !
Cogu zaman icindeki bu ikilemle ugrasir bulurdu kendini. ama genellikle daha fazlasi olmali düsüncesinde karar kilardi. yeni bir seyler bulabilecegi umuduyla sürekli kendini motive ederdi. dogaya karsi müthis ilgiliydi, son bir kac yüzyildir yasanan doganin tahribatina öfkeleniyor, üzülüyordu.böyle bir güzelligin, canliligin yok edilip ortadan kaldirilmasina katlanamiyordu.dogasiz insan yasaminin ne kadar cekilmez olabilecegini düsünmek bile istemiyordu.
Karabalik yiginlarin, gürültülü, endiseli, telasli kosusturmalari yasami kabalastiriyor hissini ona vermisti. insanlarin bu hengame icinde dönüp kendilerine bakacak zamanlari bile yoktu. her sey estetikten, ruhundan uzaklasiyor,ictenligini,sicakligini yitiriyor, yerini siradan, ilgisiz, soguk ve bireysel cikarlarin ön planda oldugu iliskilere birakiyordu. insan böyle bos bir yasamdan nasil zevk alabilirdiki ! bos bulunmakta istemiyordu. sürekli kendini sorgulardi,yasam gercekten tahripkarmi ? yoksa benmi karamsarim ! yanlis yapmak istemiyordu. hayat acimasiz ve insafsizdi. bir degirmen tasi gibi her seyi un ufak ediyordu.yasamda kirintilardan bile iz birakmiyordu.insan böyle bir ortamda nasil huzur bulabilirdiki.nefes alabilmek icin daha fazlasini aramaktan kendini nasil alabilir bilemiyorum. tarih desen kirinden bogar insani,siginamazsin....su anki yasamda nefes alabilmekte güclük cekiyorsun, gelecek azda olsa umut vadetmekten uzak. yazarin (Cernisevski ) dedigi gibi ne yapmali ? nasil yasamali insan ? kücük, bireysel egolarla insan kendini avutabilirmi ? ! her gün zihinsel olarak bu derece bir kirlenmeyi yasarken, pratik olarak bu kadar tahribatlara maruz kalirken, insan nasil baska bir dünya arzulamasinki. iste bu yüzdendirki yazarin, hic bitmeyen karsit salvolariyla her gün yüz yüze gelirsiniz. bu sebeptendirki yazar hep kücük bir cocugun, masum, utangac,mahcup bakislarini kendine mesken tutar. o yüzden güle, serceye, gökyüzüne sevdalanir. o yüzden gece gündüz yollardadir. isyani, kahiri ,izdirabi gönüllüce ceker, bunu cilesi bilir. basinin üstünde tac yapar.

22 Aralık 2010 1-2 dakika 15 öyküsü var.
Yorumlar