Zenginliğin Fakir Onuru - 2

Aziz Bey ertesi akşam eve geldiğinde eşiyle karşılaştı. Aile iyi yapılı olmadığı için sorgu sual etmeden yemeğe oturdular Nilgün hala yoktu. Aziz Bey;
-Nilgün nerde Sezen kaç gündür masada olmuyor.
Sezen Hanım hiçbir şeyi takmayarak,
-Aman ne bileyim canım Murat'a gitmiştir.
Murat ise iyi bir aile çocuğu üniversite üçte okuyordu. Nilgün'ün ailesini bilmiyordur. Bilse bir daha onunla görüşmemesi gerektiğini anlardı.
Nilgün o gece barda arkadaşı Sevil ile birlikteydi. Sevil uyuşturucu müptelası, aşırı alkolik ve bali çeken biriydi. Nilgün'ü buna teşvik etmek için hain planları vardı. Aslında Sevil de Murat'ı seviyor ve onu kazanmak için elinden geleni yapıyordu. Sevil bir an Nilgün'e bakarak;
-Şekerim Murat senden ayrılsa ne yaparsın? diye sordu.
Nilgün şaşırarak,
-Bilmiyorum unuturum herhalde.
-Unutmanın en kolay yolu bali idir tatlım çek bir kere derdin tasan kalmaz.
Nilgün korktu ve afalladı. Hiç böyle bir şey yapmadı daha önce sadece alkol alıyor ve dozunu kaçırmıyordu.
-Yok canım yaa ben öyle şeyleri kullanmam.
Dese de Sevil bir şekilde kanına girdi.
O gece Nilgün bardan erken çıkıp Murat'ın yanına gitti. Evde oturup konuşmaya başladılar. Bir an Murat'a dönüp;
-Benden ayrılırsan ne yaparsın?
Dediğinde Murat şaşırarak,
-Bizim ayrılmamız olanaksız ben seninle geleceğe yönelik düşünüyorum en yakın zamanda ailenle de tanışmak istiyorum.
Nilgün ailesinin kötü yönlerini anlatmamıştı. Şimdi gelip görse ayrılırdı. O Murat'ın ailesini biliyor böyle bir aileye layık görmüyorlardı. Şimdi ondan ayrılırsa kötü alışkanlıklara başlayacağını düşündü fakat Murat'a söyleyip onu elinden kaçıramazdı. 'Tamam tanıştırırm' deyip geçiştirdi.
Şevket ailesi masadan kalkarken oğlu Ercan eve geldi yine içmişti. Aziz Bey görse de ses etmedi. Hiç ilgilenmezdi çocukları elden gitse haberi olmazdı. Az sonra da Nilgün eve geldi. Kardeşinin bu durumuna üzülmüştü kendisi o kadar içmezken kendisinden üç yaş küçük olan kardeşi tam bir alkolikti. Ercan odaya gittiğinde Nilgün arkasından geldi.
-Nedir senin bu halin daha lisede bu tür alışkanlıkların varsa benim gibi olduğunda neler yaparsın bilemiyorum.
Ercan sırıtarak;
-Sen sanki içmiyor musun bana laf söyleme burada babam ses çıkarmıyor sana ne benden.
-Ben içsem de senin kadar değil dozunda bırakıyorum. Bak bir tanem çok içme kendine yazık etme daha çok gençsin üzülüyorum.
Nilgün konuşurken Ercan yatağında sızdı. Hemen aşağıya inip babasına çemkirdi.
-Baba biraz şu oğlunla ilgilensene çok içiyor daha yaşı kaç onun?
Aziz hiç takmıyordu bile onun aklı fikri Elif'teydi. Sonra aşağıya evin hanımı Sezen indi.
-Ne oluyor burada?
-Kızın gelmiş oğlumla ilgilenmemi istiyor yapabileceğim hiç bir şey yok kendisi istiyor.
-Baban haklı kızım kardeşinin aklı yok mu da çok içiyor?
Nilgün çok kızdı. Belki de evde ki en aklı başında olan kişiydi.
-Aklı var diye ilgilenmemek mi gerekiyor yani. O sizin oğlunuz ya nasıl böyle rahatsınız ki. Sizden bir şey bekleyende suç ben odama gidiyorum iyi geceler.
Nilgün'ün aklı çok karıştı. Murat'ı tanıştırmaya getirse çocuk kaçardı bu kadar sorumsuz olamazdı ailesi. Düşündü her şeyi anlatmalı mıydı sevgilisine yoksa susmalı mıydı? Söylese ayrılırdı Murat. Bugüne kadar bulduğu en doğru kişiydi öncekiler hep dış güzelliğine baktılar ama Murat iç dünyasına bakmıştı. Onu da kaybedersem ne yaparım dedi kendi kendine sonra yatağına yatıp uyumaya çalıştı.
Sevil bu arada neler yapacağını düşündü fakat aklına bir şey gelmedi. Bir anda o şeytani fikri düşündü Murat, Nilgün'ün ailesini bilmiyordu. Ailesini anlatacaktı ona böylece bir taşla iki kuş vurmuş olacak Nilgün'ü uyuşturucuya Murat'ı ise kendine alıştıracaktı. Pis pis gülerek çıktı bardan ve evin yolunu tuttu.

27 Haziran 2012 3-4 dakika 3 öyküsü var.
Yorumlar