Zilli


Zilli, apartmanın yaşlı kedisiydi.

Sokakta dünyaya gelmiş yaşlı annesiyle kalan orta yaşlarda bir kadın tarafından içeri alınarak apartman sakinleri tarafından sahiplenilmiş  binanın sanki bir ferdi haline gelmişti.


Maalesef yıllar zilli'yi de sona doğru yaklaştırıyor hareketleri giderek ağırlaşıyor binayı komple çevreleyen iç bahçeye inip bütün gün gölgede yatıyor karnı acıkıp susayınca onun için bahçeye ve kapı önlerine konulmuş cam kabın içinde sudan içiyor mamasını yiyor gölgeye çekiliyordu.Cam kabın içine içmesi için şu konuyor, her gün değiştirilip yerine temiz su konuyor .

Maması ihmâl edilmiyor ,özenli bir şekilde maması ,suyu konuyordu.

Bina sakinleri ona saygın bir insan gibi muamele ediyor kimse rahatsız etmiyor ,azarlamıyor,yanından geçerken tepiklemiyor üstelik dışarı çıkmak istediği zaman önceliği ona verip kapısını açıyor önce onun çıkması için bekliyordu..

Bahçede sıkıldığı zaman ikinci katta oturan onunla ilgilenen kadının kapının önünde yatıyor içeri girmek istediği zaman kapıdan sesleniyor veya balkona zıplayarak balkon kapısı aralığından içeri giriyor onun için özenle konulmuş mamadan yiyip suyunu içerek içeri girip.uyuyordu...


Günler haftalar böyle geçip gitti.

Sonbahar gelmiş yapraklar dökülmeye başlamış arada bir yazdan kalma günlerle güneş dalların arasından sızarak çimleri ve duvar diplerini ısıtırken onunla ilgilenen sahibi onu bahçeye çıkarıp güneşlendirip hava aldırıyor o yatarken başında bekliyor sonra içeri alıyordu..


Tıpkı yaklaşan kış  gibi zillinin de sonu yaklaşıyordu maalesef

Zilli hastalanmış artık doğru dürüst yürüyemiyor, göremiyor, nefes alamıyordu. Onunla ilgilenen kadın onu doktora götürmüş böbrek yetmezliği ve ciğerlerinde sorun çıkmıştı. Veteriner kliniğinde komada günlerce yatan zillinin doktoru artık umudu kesmiş vaziyette onu eve gönderdi ...


Zilli artık evde hiç dışarı çıkamıyor arada bir minik sepetle kliniğe gidip geliyor sonra bütün gün yatıyordu.

Zaman  onun içinde acı sana doğru akıp gidiyordu.

Zaman ilerledikçe nefes alamıyor gözleri görmüyor yerinden kalkamıyor yemeden içmeden kesilmişti..

Bina sakinleri bu duruma üzülüyor en çok da onunla ilgilenen kadın üzülüyor zaman zaman ağlıyor iyileşmesi için elinden gelen her şeyi yapıyordu.


Ama maalesef zilli bir türlü iyileşmiyordu.

Geçen her gün onu acı sona bir adım daha yaklaştırıyordu...


Zilli hayata yenilmiş,  hayata gözlerini yummuş bu dünyadan ayrılmıştı.

Ölüm haberini yönetici apartmanın WhatsApp grubundan duyurarak üzüntüsünü belirtmiş bina sakinleri üzülerek onu gönüllerinden uğurlamıştı..

Onu bahçede  bir ağacın altına gömülmesi için apartman görevlisinin eline teslim etmişler ve insanlık görevini yerine getiren bina sakinleri insanlık sınavından başarıyla geçmişlerdi...


Şöyle bir bakınca ne çok insanlık damlıyor değil mi?

Ve oldum olası , insanlar insanlığı hep dışta sanıyor, oysa insanlık ne dışta ne de parada pulda,insanlık dediğin duruşta hayat buluyor...




16 Şubat 2022 2-3 dakika 15 öyküsü var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (5)
  • 2 yıl önce

    Hayvan sever olmak bizden başka canlıların da yaşam hakkına saygı duymaktır bu saygıyı yüreğinde taşıyanlara selam olsun

  • Tebrik ederim Şenay Hanım. Güzel geçsin gününüz. ❄

  • 2 yıl önce

    Doğa, hayvan,insan , çocuk tüm canlıları sevebilen şiir yürekli yüreği güzel tüm insanlara selam olsun teşekkür