Yirmi On Beş

Yirmi On Beş

Yün eldivenlerin içinde üşüyen parmaklar

Çizdi ruhumun camına dağları aşıran sıratımı

Dışarıda lapa lapa yağan kederi vurdum kervanın sırtına

Vuslat dedim taş bastım teyemmüm alan atıl vucuduma

-Hiç dedi? 

Hiç gördün mü kayan bir yıldız

 gece parım parım parlayan galakside? 

Ya da hiç düştün mü har har yanan ateşe? 

Kor olan ciğerini söndürmek için hiç dayadın mı dudağını serin sulara? 

Hiç dedi? 

Anladım... 

Dalga geçti benim gibi bir bedeviyle

Ben cehennemin sıcağında dövdüm bedenimin çeliğini

Çölün harında kor oldum yandım 

Yandım kül oldum 

Her kayan yıldızda üzüm karası gözlerinde güneş olmayı diledim ben

Üşüyen parmaklarıyla çizdi anlımdaki çizgileri 

Yol oldu şakağımdan dudağımın kenarına

Kirli sakallarımın içinde Bi tebessüm çukuruna gömdüm aşkını

Bir sen biliyorsun yerini

Birde gözüme değdiğinde gözlerin çıkarıyor kırk yılda bir gizli sandukayı 

Çok önceydi 

Bi zemheri 

Çıktın girdin hayatıma 

Ve ben kaldım hala o zamanda... 

27 Ocak 2015




12 Mart 2022 299 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 2 yıl önce

    Yüreğine sağlık, ömür boyu mutluluklar dilerim, Ufuk bey kardeşim.