30 Yaşimin Doğum Günü
Bu gece otuz yaşıma girdim
Yine sensizdi
Gözlerini hayal ettim
Üşüyen odamda ben yine tek ve yitiktim
Seni aradım bu doğum günümde yoktun
Aslında sen olmalıydın bereber üflemeliydik
Yaşlandığımı gösteren mumları
Umutları değil giden yaşları uğurlamalıydık
Seni öyle çok aradım
Kendi içimde öyle yandım ki
Takvimler ayrılığı günler sonumu gösterir gibiydi
Seninle ben gene olamadık buğün olmayacaksak söyle bu dünyada neden vardık
Gidişini hala anlamadan
Üşüyorum soğuk gecelerde inadına
Bir yağmurdan bir rüzgardan
Korkar oldum otuzumdan sonra
Senden sonra yeniden çocuk oldum ben
Gelir diye ümit bağladım ümitsiz limanlara
Belki dedim belki bir daha
Benim o limanda giden tüm gemilerim battı hepsi zamana yenildi peşi sıra
Hayat yine en acımasız yerinden vurdu
Büktü bileğimi yetmezmiş gibi
Bir de seni aldı yanına
Bana çokmuşun gibi
Bir gün bir haber geldi senin adına
Daha sonra polisler geldi soğuktan üşüyen odamıza
Seni sordular bana
Ben yine sustum olanlara olacaklara
Senin için öldü dedi o komiser
Telsizlerde adın geçiyordu peşi sıra
Bir intihar vakasında
Ben seni otuz yaşımın doğum gününe bekliyordum oysa
Şimdi yeniden zavallı kaldık
Gene boynum bükük yüreğim buruk
Hayat gene yendi bizi
Biz gene kendimize buyruk
Aldılar kefenlediler
İkimiz için ayrılan mezara getirdiler
Ben sustum sen zaten çoktan konuşmayı unutmuştun
Üstüne bir toprak attık attıkça attık tozu dumana kattık
Şimdi sensiz bir hayatın ilk günü
Gülüşün yok ulu orta çağırmaların yok
Aşkım diyen sesin yok
Ben yokların içinde yaşıyorum
Neye dokunsam kayboluyor
Kırılıyor dökülüyor
Sen yoksun ya bu şehir bana dar geliyor
Yaşamak kocaman bir ümitti şimdi yok oluyor
Artık mezarına geliyorum
Her yaşım ilerledikçe
Sende bil istiyorum
İnan ne zaman yanına geleceğim bende bilmiyorum
Sadece sabır ediyorum senin ve kendim için...