5.45 Vapurunda

Sabahın en yorgun saatinde,

şehrin uykusu denize sinmişken

benim yolculuğum başlar:

5.45 vapurunda.

Dalgalara çarpan martı çığlıkları

göğün paslı tenini yırtar.

Bir çay, bir simit…

Ve kederle karışık ince bir huzur.

Hepsi bu: 5.45 vapurunda.

Kim çağırdı beni buraya?

Bir ihtimalin ince sızıntısı mı,

yoksa geçmişin susmayan yankısı mı?

Dönüp bakıyorum geriye…

Özlemedim desem kendime ihanet olur.

Evet, özledim.

Ama her özleyişin arkasında

acıyla ısırılmış bir hatıra var.

Şimdi rüzgâr, saçlarımı değil

kalbimin dağınık raflarını savuruyor.

Her dalga beni biraz daha uzağa taşırken,

her martı kanadı

biraz daha geriye çağırıyor.

Benimkisi 5.45 vapuru:

ne tam gidiş,

ne tam dönüş.

Belki sadece

yüreğimle çıktığım

ve hiçbir limanda bitmeyen

uzun bir yolculuk…

26 Eylül 2025 19 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 10 sa. önce

    5.45 mi vapur bile uyanmamıştır yahu daha:) Kutlarım. Güzel ve şık şiir...