Acelesi Yok

Bir kuruşluk tayin sular şen şakrak gizlerimi
Lev nasılda yakıştı adına
Öylede yaladı dudaklarım ismini
Sendeleyen bin şükürce
Süpürgesi tartaklar düşlerimi çöpçülerin
Omuzlayamadığım başın yerine
Acelem yoksa da acelesi de yok zifirin
Nasılsa daha çok var aydınlığa

Sana sinirsiz yashak koydum
Yaklaşma usun yüz metresine
Sakın ha sana gönlümü oydum
Girme düşlerimin her metrekaresine
Terk başıma giren ağrılar
En gümüşünden dökülür bardağına ağırdan
Acelem yoksa da acelesi de yok ürkekliğin
Nasılsa daha çok var aydınlığa

Yorulup saatler ilerleyemediğinde
Uyuz bir it uluyor duvarda yansıyan aksıma
Suya gebe bostanın sancılı misali
Çoğalıyor başıma çöreklenen türkülere dilim
Kimsesiz binlerce yıldızın şahitliğinde
Soğuyor duvara yapışık utancım
Acelem yoksa da acelesi de yok gecenin
Nasılsa daha çok var aydınlığa

İklimler çimdirdi deli poyraz heybesinde
Deniz nasıl da tarar zümrüdü-ü toprağı
Gömütüme toplanır karıncadan çok insan
Çalı çırpıya karışık bakir saçlarım
Ağır vaktin kaçıncı yanılgısında kim bilir
Çentik ellerime karası bulaşık ekmeğin
Acelem yoksa da acelesi de yok ölmenin
Nasılsa daha çok var aydınlığa

18 Nisan 2018 27 şiiri var.
Yorumlar