A(ç)şk/B/ilaç

Ben bir kozalaktım
içimde ki mavi kelebeğe
sürekli hasret
ve ipekten sevdalar ören,
her düşünün sonunda
hayal kırıklığıyla
yeni yeni ölümler
yani kendi içime
kendi ömrüme zûlümler düren..
Her defasında
yalnız kendini tüketen..
Varoluşa
"ahde vefa"ydı
kuruyasıca
huyum du bu hep
tuttum
kendi içimde ki
pusulasız ve pusatsız
şeffaf va mavi
kanatsız bir kelebeğin
keremine
a(ç)şk/b/ilaç
oldum..
Aç bir kelebekti bu
ama; gitti,
korunağına
"gözlerini somut"a
mutluluğuna değil de,
kendisini
ve
çıkmamış
kör/pe kanatlarını yakacak,
sonsuzluğa bile sığmayacak
o bir aylık
ölümsüzlüğe eşdeğer
reng/ahenk ömrünü
hiç yaşamamış kılacak
imkânsız
"bir hâyâl" ışığa aşık oldu..
Oysa
kendisi
şahsına münhasır
"ebruli
ve parlak
tatlı bir yasemen" di.
Şimdi
özüne
ve yörüngesine yabancı
kendi köklerinde keskin acı
bir damla
can suyuna hasret
o ona hasret
ben ona hasret
ahhhh gönlüm ah
bulamadın ki bir çare
iyisi mi;
"O"nu
iki nüsha
bir çiçek gibi resmedip
çivileyip as
hem akıl
hem de gözlerimde ki
flu boşluğa
geçer mi ki böyle
bu ömür?
Bu sitemim
yarım yamalak yaşamın
karın tokluğuna değil,
a(ç)şk/b/ilaç
"sen" yokluğuna...
06/07:Aralık:2019
Ahmet Karbeş