Adını Koyamadığım Satırlar
sensizliğe okunan ninniydi uykusuz gecelerimi uyksuz yapan,
bir yakamoz göründü sanki içimde,
kayan yıldız denize kıprtı gözlerini
ben hayallerimden senin kısmını keserken.
buğdağın eşsiz kokusu eşliğinde teninde kavrulurken
bir bulut parçaladım bedenimde
bütün yağmurlarını döktü
ıslatamadı yinede..
ıslatamadı,yıkayamadı senden kalan anıları
hepsi batıyor her yanıma
sancılar çekiyorum
hergün geçmişimize acılar doğuruyorum
rahmime düşen aşkın alevini karnımda hissediyorum
yavaş yavaş sararken sancılar bedenimi
kalbimde durduğunu görebiliyorum..
...
dans ediyorum yokluğunu ört bast etmek için
aynalar bana gülüyor ben onlara..
müzik eşliğinde parmaklarımın uçlarına basarken
sana erişiyorum
yokluğun parçalı bulutlu havada görünün güneş gibi saklanıyor
notalar sarıyor derken her yanımı
bitişi yine hüzün getiriyor
intihar etmiş olan bu aşkımız yine kendini asıyor odamda
meleklerin çığlığı kesiyor kulaklarımı
güneş doğuyor
sana ait olan acı düşüyor rahmime
..
tenime vasiyet edilmiştin ya hani
kalpli,kokulu kağıtlara atılan imza
ölümümüze kadar evlilik kesmişti
hani bilmese bile kimse
iki yüzük bütünleştirmişti kalbimizi
iki avuç dualarımız vardı,gözyaşlarının eşliğinde
küçük de olsa umudumuz vardı zamanı aksettiren
şimdi ise ölümler vasiyet ediliyor yaşamımda
ayrılığa atılmış olan imza söküp atıyor yüreğimi
eşini kaybeden yüzükler
kutunun içinde karanlıklaşıyor
aslında kalbimi yansıtıyor.
...
yaprağın ucunda henüz düşmek üzere olan su damlasının,
içinde yansıdığı bir uğur böceği misaliydi ruhun
bana konmuştun en güzel dileğimi tutarken
o siyah beneklerini anımsayabilmekmiş hayat denen sahne
şimdi düşmek üzere damlacık..
herşeyin ucundayken bir rüzgar esti hoyratca
herşeyi savurdu
uğur böcekli damla binlerce parçaya ayrıldı,birleşti toprakla..
bitti herşey...
uğur'u gitti -Suzu geldi.
..
hani demiştim ya sen bir kelebeksin
şimdi dolaş bütün bedenimde
gel hayatları değişelim
yarının güneşinde hayata yenik düşen ben olayım
gel son kez özgürce çırp kanatlarını tenimde
güneşin batışında kanatların olsun kefenim.
...
hergün dudakları uçuklatan aşkla bağlandım sana
bizi kandıran lacivert gece
yıldızlarını boyamıştı gözlerimize
bakıyorumda yıldızlar çoktan küllenmiş
masalın cilvesine kapılıp,mutlu bir dörtlük düşcek sandım hayatımıza
en büyük aldanıştı
uyuyan pamuk prenses bendim
nefesini hissederken yanaklarımda,çekip gittin
gittin..
tükendim..
bitti..
yosunlaştı kalbim..
...
koca bir denizim şimdi
sakın yalnız kaldığında koynuma saklanma
parçaladım seni sert kayalarda
kalbine bakim deme,şöyle bi aralama perdeyi
ben çoktan kapadım hayat sahnesini
meleklerin çığlığını bekliyorum kulaklarımda
ölümün rahminden düşmek için
bekliyorum..
dans, müzik, evlillik, intihar, doğum ve ölüm... imgeler gayet başarılı kullanılmış.. yalnız iç karartıcı😥 biraz da tebessümlerle renklendirmek lazım hayat bahçesini😂
tebrik ederim👍
Milattan sonra,öncesi Gelip geçti bak nicesi Sabır kulun tek çaresi Karamsarlık neyin nesi?
Tek başına kalsan bile Dertten derde dalsan bile. me sakın kendin ile Karamsarlık neyin nesi.?
Yaradılmış güzelisin Kıymetını bilmelisin. Ağlıyorken gülmelisin Karamsarlık neyin nesi?
ölümün rahminden düşmek için bekliyorum.. ölümü düşünme şiirde olsa.saygılarıumla
gzlll ama çok uzun yaa 🙂