Ağlattığın Yeter Birazda Güldür
Çocukluk aşkımdın,
Unutamadığım,
Beraber büyümüştük,
Aynı mahallede olmasada,
Aynı köyde.
Oynamaya gelirdim,
Her gelişimde de her nedense,
Ağlatmayı meslek edinmiştin kendine.
Zehir ederdin o günleri bana.
Hiç unutmam bir keresinde,
Sizde kalmıştım gece.
Soğuk bir kış günü,
Ve kar vardı dışarda.
Sabah uyandığımızda,
Oyunlar oynayacaktık dışarda,
Öyle olmadı,
Daha doğrusu fırsat kalmadı.
Erken kalkmıştım ben,
Sofraya ilk ben oturmuştum utancımdan.
Ve sen geldin arkamdan.
Çay içiyordum senin küçük bardağından.
Ne bileyim senin olduğunu,
Hatırlıyorum,
Bardağın kafamda son bulduğunu.
Bilirmisin,
Sıcak çayın nasıl yaktığını?
Ve daha neler neler yaşattığını?
Hayatımda acı acı ağlattığını?
Bilemezsin.
Bilseydin bana gelirmiydin,
Beni severmiydin,
Ve dahası bütün bunların üstüne,
Benimle evlenirmiydin.
Artık ağlattığın yeter.
Şimdi,
Birazda güldürme zamanı.
Bunca yaptıklarını,
Tek tek karşılama zamanı.
Hadi bakalım,
Küçük cadı kız,
Ağlattığın yeter,birazda güldür.