Ağlayamıyorum Bile Artık
bir zamanlar yaşama tutunduklarım
şimdi her solukta öldüren azabım...
artık ağlayamıyorum bile...
dilimin ucunda düğümlediklerim
şiirlerimin ucuna gelse de
dökemiyorum
ağır geliyor kalem incecik bileğime...
sıkı sıkıya tuttuğum adının
parmak aramdan süzülmesiyle...
her sabah olduğu gibi
bu sabah ta
bir bardak çay sohbeti yerine seninle
soğuk şiirler demliyorum yüreğimin
pencere önünde
gölgenden başka herşeye âmâ olan gözlerim
uzaklara bakıp ta
geçmişten ötesini göremedikçe
anılar
öyle derin çizgiler bırakıyor ki yüzüme
her yanım acısa da
ağlayamıyorum
közünü düşürdüğün içime
her nefeste çekerken acıyı
ne gecem belli
ne gündüzüm
kabuslar içindeyim
bilincim yitirilirken
sayfalara taşan mürekkep kokusu acı
nabzım yitirilirken kanı canı ısınamayan
şiirlerimin elleri soğuk
yokluğunun dipsiz kuyularında
yüreğimi aydınlatmaya çalışan
sadece ufacık ,karanlık bir ışık...
gittiğinden beri
herşey ölüm rengiyle karışık
ama
ben ölemiyorum....