Ah İstanbul'un Kızıl Rengi

Ah İstanbul'un Kızıl Rengi
Geçtin süleymaniyenin ardından
Estin bir seher yeli gibi
Yaktın ciğerimi

Bir kor gibi düştün yüreğime
Döndün gecenin mavi rengine
Geçerken güvercinler sultanahmet'ten
Giryan ettin beni kendine

Geçerken sandallar karşı kıyıya
Ettin mekanı pür nur
Eyledin yüreğimi
Bir nefes buhur

Kaparken gözlerimi
Rengi altuni kızıl
İstedim yaksın beni
İstedin nefesin okşasın yüreğimi

Saçlarının arasından vuran kızıl reng
Bütün bir cihana denk
Martılar şaçlarında ederken çeng
Ömrüm ayaklarında bir seng

Al beni yatır gerdanına
Götür kendi diyarına
Geçsin o sular
Boğazından kana kana

Koy beni toprağına
Sür beni ardına
uyut yüreğinde
mest eyle beni

Ey koca cihana hükmeden gerdanlık
İstedim sende doğmak
İstedim sende kalmak
İstedin sende yok olmak

Gözleri ela saçlari kızıl güzel
Söyle sırrını edelim gazel
Gelirken ebediyet
Sende olsun ezel

06 Haziran 2012 37 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Naçizane Tavsiyem şiiri necdet yaşarın nihavend tanbur taksimi ile dinlemeniz. çünkü bu kelimeler onu dinlerken döküldü buraya