Ah Ulan Ah
Nasıl bir gençliğimiz var ki bizim;
Geceler düşman sanki;
Bir yanında içki, bir yanında kumar...
Kürek çekmesine bile izin varmiyor bu gençliğin...
Ah Ulan Ah!
Nasıl bir yaşanmışlıktır bu!
Kalplerde biraz acı, biraz hüzün, biraz keder,
Her kedere bir kelepçe, her kelepçeye bir mahkum.
Her mahkuma bir isim, ismin içinde gençlik,
Gençliğin içinde heyecan, bir o kadar da mutluluk...
Ah Ulan Ah!
Nasıl geçer bu günler, geceler...
Her biri birini bekler...
Biri birini sever, diğeri ötekini...
Herbiri, birbiri için önemli...
Önemli de, bir o kadar tutuklu...
Biri diğeri için yemez, içmez,
Dayanır tütüne...
Ah Ulan Ah!
Nasıl bir sonbahar dır bu kalplerdeki...
Bir yastık arasında, bir otobüs koltuğunda,
Bir nisan yağmurunda, bir pencere camında...
Deli gibi sevseler bile;
Belli ediyorlar birbirinin olmadıklarını...
Kimileri yaşarken, kimileri tüketiyor...
AH ULAN AH!
Koparken birileri birbirinden, deli gibi severken bile,
Biraz hüzün kaplar içlerini,
Sonra boşaltırlar kağıtla kaleme yaşadıklarını,
Biraz şimdiki gibi, biraz anlatmadığım gibi...
Rahatlarlar her bir anlarında...
Artık dünyaya geldikleri gibi,
Biraz hiç, biraz tam, biraz yarım, biraz mazhar,
Biraz eren, biraz derviş, biraz hacı, biraz hoca...
Her bir anlarında içlerinden ah ulan ah deseler bile;
Anlatamazlar, anlatılacak olanları tam olarak
Koparken birileri birbirinden, deli gibi severken bile, Biraz hüzün kaplar içlerini, Sonra boşaltırlar kağıtla kaleme yaşadıklarını, Biraz şimdiki gibi, biraz anlatmadığım gibi... Rahatlarlar her bir anlarında... Artık dünyaya geldikleri gibi, Biraz hiç, biraz tam, biraz yarım, biraz mazhar, Biraz eren, biraz derviş, biraz hacı, biraz hoca...
TEBRİK EDERİM👍👍👍