Akrebin Kıskacında Eylül

Eylül, yine sarı bir akrep kıskacında
Doğan yeni güne gülümserken yine darağacında
Eylül, vuslat sabahlarının en uzağında
Akşamdan kalma bir yakamoz girdabında
Eylül, yine sarı bir akrep kıskacında


Boğazda bir martı çığlık çığlığa
Martı mı vurulmuş, şair mi ölmüş!
Bir esinti düşer Çamlıca ayazlarına
Sabahlar kavuşur Galata sûkutuna
Boğazda bir martı çığlık çığlığa

Kudüs kadar yasağım kendime Kudüs kadar
Her hürriyet şarkısında bir Ayasofya ağlar
Mısralarda Fazıl yoldaşım olur Asaf celladım
Dört kolluda Ahmet Arif, Orhan Veli, Süreyya birde Nazım
Kudüs kadar yasağım kendime Kudüs kadar

Eylül düşer şehrin caddelerine sırılsıklam
Küllerimden hisarlar yapılır Rapunzel için
Göçmen kuşların denizaşırı yoldaşıyım aslında
Sırtımda Eylül ayrılıklarının yorgunluğuyla
Eylül düşer şehrin caddelerine sırılsıklam