Alacakaranlık

Canım sıkılıyor

İçmediğim sigaranın düşüyle sabah saat 3

Dişlerim sararmış, saçlarım dökülmüş

Ne biliyim canım sıkılıyor

En sevdiğim manzarayla

(Geceye nokta gibi vuran ışıklar eşliğinde)

Haşır neşirim bu gece

Tenimin soyulmuşluğunun verdiği huzur

Kimi kandırıyorum ki?...

Kahretsin...

Canım çok sıkılıyor

Anlaşılmayı istemekten yoruldum

Sabah saat 3 işte

Balkonumun demiri kırık

Camlarım kirli

Şu sokağın başında yeni bir sarhoş

Aha ilerde de dilenen birisi

Şurdan bir fahişe geçiyor

-Yanındaki satıcısı herhalde-

Bana ne

Benim canım sıkılıyor

Anlaşılmayı istemekten belki

Neyse

Yine göremeyeceğim sabahı

Yine hayal Akdeniz

Ve ben cebimdeki son kırıntıyı da

Tanrısına teslim etmekte karar vermem gerek....

Gidip bir kaç saçma güzellik yazmalıyım...

......

Uçsuz bucaksız rüyalarımın arkasında

Yürüyorum

Saat kuşluğu geçmiş

Ve ben

Yeni bir günün saadetiyle uyanıyorum

Aydınlığa, geleceğe...

Yosun tutmuş kum tanelerine soruyorum sabahı

Akşamı olta sesine

Gökyüzünün şahlığına el uzatıyorum

Ve şükrediyorum Tanrıya

Cebimdeki Deniz’e ruh verdiği için...

.......

E F T E L Y A...

(Akdenizi cebinde taşıyan kız... )