Altı ıslak Hayat

ne alıp ne verdik bu hayattan
faturayı görsek de öğrensek
açık mı sevdik
yoksa kaçak mı seviyorduk vergi korkusundan
gözyaşı verip sevinç diye mi yutturuyordu

ben tadını biliyorum gözyaşımın
seni öptüğümden kalan son günün hatırası
sevinçle karışık üstünde fıstık

istemiyorum artık çek dudaklarını
eğer sevmiyorsan ? dudakların kenarda kalsın
elini tutmaktan bile korkuyorum

aşk verdin bir kullanımlık
ikinci sefer de işe yaramayan
seviyorum diyince tamam sandım
arkasında durmayınca korkak aşk
kaçacak delik arar mazisi belli
fare kılıklı peynir meraklısı

aşk verdin acıdan hissedilmeyen
sıradanlıktan görünmeyen
ne olacak dedin, aşk nedir ki ?
hayatın gerçekleri var karnım aç
ekmek gibiydi gözlerin
sularına bandırdın sabah öğle akşam
aldatılış bu dedin doydu karnım

sonra, bende aldatıldım dedin
böyle durduğuma kanmayın.

avuntu bir yere kadar tesellini istemem
yokluğunu hissetmem benim de aklım küçük
sokak kedileri de doyar gailesiz yaşamdan
evinden kov beni rüzgarına tükürürüm döneceğini bilsem de
loş ışıklarının gölgesinde başım dik soğukta yatacağım

hayat benim atlı silahlı askerlerim yok
ama savaşlarımı hep kazandım kılıç sallamadan

hayat, altın ıslak giydiğin denizlerden anladım
güneşine çıkar üstünü kimse görmesin, korkaksın

kuma getireceğim üstüne hayat
başka çare bırakmadın
çocuğumuz olmuyor üstelik kusurlusun, üzgünüm

27 Nisan 2009 107 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    hayat, altın ıslak giydiğin denizlerden anladım güneşine çıkar üstünü kimse görmesin, korkaksın

    kuma getireceğim üstüne hayat başka çare bırakmadın çocuğumuz olmuyor üstelik kusurlusun, üzgünüm

    🤐🤐🤐