Âmin

üzülme yavrum
güneş sabah doğarken aydınlık saklanmayacak
her şey oluruna varır bilesin
deniz mavi olmadan dalgalar yalan söyler
yalan söyler aşk ayrılıksız çıplak
bütün yeminlerin kefareti ödenir de
bulmaz aradığını hayat
üzülme yavrum
gece karanlığı teselli ederken hoyrat
artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak

uzak mevsimlerde deli divane bir sevda yağmuru
bulutlar gizlenir dualarında aminlere
bürünür sonra gözyaşım
cesaretini kaybederken bir adam
ben her hangi bir kelimeden tutuklu
yırtık ceketinde yağmur biriktirir bilesin
korkak titrekliğinde bir akşam
o adam ve ben vardık yalnız
çocuklar tebessümlerini cebine koymuş
serde veda var ah olsun
bir varmış aşk bir ayrılık yok olmuş

üzülme yavrum
bahar yeşili gözlerine emanet bırakır
ya da kefil olur sana kardeşim Resulullah
bir kıyamet vakti melodiler sarhoş
bütün kimlikleri mimlidir kadınların
ya filistin ya çeçenistan
ya da cihat bayrağı kundak türküsünde
bir ateş yayılır ki sorma
yumruklar marş söyler kendi kendine
şeriatın kestiği parmaktır evet
acımayacaktır hiç bir seferde

sen üzülme yavrum..!