An Kaybından Ölüyorum
Soğuk bir kasım sabahı topuklu ayakkabının sesinin sahil kenarı boyunca yankı yaptığı
Martıların uçmayı bırakıp kendini denize attığı
Sıcacık bir fincan dolusu her çayın duvarlarda parçalandığı
Mendil satan yetimlerin yüzüne bakıldığı
Hatta bazen aklını yitirenlerin o mendilden aldığı
Ayyaşların alkolü bıraktığı
Tanrı'nın beni gözden çıkarttığı
İzbe bir günün sabahıydı,gittiğinde
Gitmemen için hiç bir şey yapamamıştım
Sevgisizlik değildi bu
Hele bu lanet repliğe kendimi hazırlamış olmak hiç değildi
Elim ayağım kesilmişti hoşçakal dediğinde
Sensiz hoşkalabilme ihtimalim,
Kendimi astığım farzedildiğinde arkamdan ağlayacak en az üç kişi bulabilme ihtimalim kadar saçma
Yanımda olman,global dengenin sağlanmasının en büyük etkeniydi
Ellerin ellerime değince
Ucu küvezlere değebilecek her merminin sönüyordu ateşi
Dar ağaçları su orucuna girip çürüyordu
Bir adım daha ilerliyordu yakınçağ
Dudakların dudaklarımı bulduğunda
Ölümsüzlük icad ediliyordu
Kanamak bana özgü bir olgu oluveriyordu
Şizofreniler antidepresan almayı bırakıyordu
Sonra sen dudaklarımda mayınlar patlatmayı bırakıp
Gitmeye meylediyordun
Sonu kanlı bitecek olan bir şiirin başlangıcına dönüyordum
Soğuk bir kasım sabahı,tanrının beni gözden çıkarttığı bir anda gidiyordun
İşte tamda o anda terörizme dönüşüyordu beş yaş altı her çocuğun mavimsi kahkahaları
Şimdi sonu kanlı bitecek olan bir şiiri bitiremeden kanıyorum
Adını son kez anamadan,
Fazlasıyla kanıyorum,
Beni öptüğün o anı unutuyorum
An kaybından ölüyorum..
Sevgili Okan kardeşim uzun zamandır favori listemdesin Şiirlerini takip ediyorum tarzın hemen hemen belli gibi
Bu genç yaşında şiire verdğin emeğe ve özene teşekkürlerimle
Tebrikler sevgiler