Anımsama 2
çok uzaklara gittim yine 
eski bir aşkın kurumayan yarası kanadı 
gençtim, korkusuz, 
nice rüyalarım eşleşiyordu nice rüyalarla 
çaldın beni 
o güzel bakışlarınla 
gömdün kalbinin en derin köşesine 
hırslıydın fırtına gibi 
hiçbir engel, engel olamazdı isteklerine 
dikilirdin hemen karşıma 
aşk ışıkları dolduğunda gözlerine 
bana geldiğinde ateş fışkırıyordu gözlerin yine 
bir kuş gibi uçtun arabamın koltuğuna 
'sür' dedin, 'sür şu karşıki ormana' 
deli bir rüzgardı eteklerini savuran 
ellerin rüzgara hiddetinden eteklerindeydi, 
gözlerin gözlerimde 
sırtımıza 
buz gibi 
kurşun gibi 
yağmur damlaları çarpıyordu ara da bir 
Yürüyorduk orman içine 
bizi gizleyecek kuytu bir yere 
gözlerimizden özlem fışkırıyordu 
utanıyordu deli rüzgar rüzgarlığından 
ağaç yapraklarına çarpan yağmur 
tempo tutuyordu cesaretimize 
bastığımız yer çamur 
aşk evimiz olmuştu koca meşenin altı 
kurutuyordu yağmur ıslaklığını gözlerimizin ateşi 
ateşimizden ateş çalıyordu rüzgar 
susmuş bize bakıyordu 
meşenin alt dalında kuşlar 
bize bakıyordu az ötede putlaşmış bir ceylan 
bir boy yakınımızda bir tutam menekşe 
bükmüşlerdi boyunlarını utançlarından 
rüzgara inat temposuna devam ediyordu yağmurla yapraklar 
toprak döşeğimiz, yorganımızdı yaprakların yeşili 
o yaşta deli yapıyor insanı yasak aşklar 
anımsadıkça yüzüm kızarıyor şimdi 
utanıyorum rüzgarlardan 
utanıyorum yağan yağmurlardan 
nerede ceylan görsem kaçırıyorum gözlerimi 
ama asla güzelliğini unutamıyorum 
asla bitiremiyorum sana olan sevgimi 
[email protected]



