Anka Kuşu
Vurduğun yüreğimden kalanlar elindeyken;
İflah olmaz bilirim deli-dumrul bu yara...
Hakikat yanağında, yalanlar dilindeyken;
Gözyaşların vedayı kalkışıyor inkâra...
Şimdi keder yağsa da o zeytin gözlerinden;
Islanmaya mecburum yüreğimde bu gamla;
Son kurşun bir hevesle kurtulsun sözlerinden;
Ya azad et sar beni ya da öldür idamla...
Sustur, eski şarkılar hasreti anıyorsa;
Papatya falına bak sevdiğime inanıp...
Aman boşver içimde birkaç dağ yanıyorsa;
Ben başkenti yakarım sadece sana kanıp;
Mutlu bitsin bu sahne ellerinde mor güller;
Batan güneş misali kızarsın yanaklarım...
Sana yandığım gibi güle yanar bülbüller;
Yangın yerine dönsün öpersen dudaklarım...
Kanadı kırık serçe böyle bekler eşini;
Bu yüzden yalnız kuşun uçması yasaklanır...
Anka kuşu bu yüzden can bilir ateşini;
Unutma her ayrılık kirpiklerde saklanır...
31/03/2012
Saat: 20:41