Ankara Garında Bekledim Âye
gecenin soğuğu
kuru ayaza çaldı
yorgunum
uykusuzum
umutsuzum
bu gece
Ankara Garı'ndayım
seni bekliyorum Âye
yirmi üç kırk beş trenini bekliyorum
yani seni
gecenin son trenini
hangi şehirden gelirse gelsin
hangi yönden gelirse gelsin
seni getirecek olan treni
ben seni bekliyorum Âye
yolcu salonunun
kör ışıklı lâmbaları
soğuk kanepelerde
oturanları
uyuyanları
adamları, adamları...
sarı ve soluk gösteriyor
kimi beklerler onlar, bilmem
ben seni bekliyorum Âye
kırmızı bir karanfil
elimde
senin sevdiğin
o benim dediğin
kırmızı karanfil,
bir de ıslak mendil
seni beklerken
ağlamaklı olduğum geceden Âye
duvardaki kristal ayna
yorgun ve bitkin gösterdi
beni bana
seni görmek için
eğilip baktım sana
içinde göremedim seni Âye
ceplerimde ısıtıyorum ellerimi
yoldan geleceksin
üşümüş olacaksın,
paltom da sıcak
içim zaten yanıyor sana
kollarım seni saracak
ellerim ellerini
bedenim seni ısıtacak Âye
her tren girişinde gara
gözümü alıyor farları
aydınlatıyor duvarları
gözlerim kamaşıyor ışıktan
bakamıyorum peronlara
göremiyorum, yoksun Âye
şikayetçiyim geçmeyen zamandan
bir de seni getirmeyen trenlerden
bir de ağır vuran kampanalardan
bir de çelik raylardan
üstümden geçiyor hepside
bir bir durmadan, durmadan Âye
son trenin girdiğinde gara
gecenin körüydü Ankara
bütün vagonlar boşaldı
tüm kapılar kapandı
ışıklar söndü
umutlarım yine içime döndü
içim yandı içim de
yine gelmedin Âye
gözlerim gecelerde
inmediğin vagonlara asılı kaldı
bu ne haldı?
bitmez özümdeki gerçek gayem
o da sana vûslatımdır
sen gelmesen bile
ben seni hep beklerim Âye'm
eline sağlık çok hoş olmuş aye şiyvenide çok beğendim
daim ol