Anla

Kahroluşun durağındayım
Bir şey alsın götürsün beni buradan
Nereye gittiği nerde durduğu önemli değil
Kurtarsın beni yeter ki
Beynimdeki onca sorudan

Yarım bırakma cümlelerini
Hasret tamamlar sonra
Ay ışığı arınırken gözyaşında
Ben boğuluyorum bir damlasında
Şafak celladım olur
Güldüğünde gözlerinin içi gülmezse
Anlatamadığım şeyler var ama
Anlatmadığım bir şey yok sana

Sensizliğin başlangıcı her gün bitimi
Geçmişi özletiyor her yeni gün
Seni biriktiriyourm göz pınarlarımda
Bir dokunsan patlayacağım
Kurunun yanında yaşıda yakacağım
Okyanustaki acemi kulaçlar gibi çırpınışlarım
Hem yüzsem nereye varacağım?

Vefasız aşklar savurdum
Gururlu sonbaharlarda
Sonra seni sevdim
Kokunla inandım Cennetin varlığına
Gülüşün Güneş tutulması
Çatık kaşların binlerce gemiyi yutan fırtına
O kadar güvendimki sana
Elinde baktırdım el falıma
O gün bu gündür
Çıkamadım gözlerinini girdabından
Çıkmak için çabalamadım da
Ne boğdun beni ne yaşattın
Benliğimi ruhunla kuşattın

Şişelere sığmıyordu acılar
Bilmiyorum sarhoşken mi kayıptım ayıkken mi
Gökkuşağı hep siyahtı bana
Kaçmıştı yedi rengi
Bilsen ne acılar dokudum Gökkuşağında
Süslü kokonolar gibi geliyordu artık aşk sözcükleri
Gözlerin aydınlatırdı eskiden yollarımı
Şimdi suskunluğun yazıyor mezar taşımda
Kağıdımda vardı kalemimde
Ama ben tükenmiştim anla!

10 Ağustos 2016 259 şiiri var.
Yorumlar