Anlaşılmazlığın Gösterişsiz Kıyısında
anlaşılmazlığın gösterişsiz kıyısında
kadrini bilmediğimiz
daracık sokakların o en samimi kasveti
bir mutsuzlukta yol aldık öpülesi
bu bizim tutukluluğumuz
ayrılığı terk eyledik ilk mevsim yağmurlu
sabahların ıssız koylarına ayak bastık
beyaz bekleyişlere dokunmak için kıs kıs
geçsin diye siyah hastalık
gözlerimizde biriktirdiğimiz
ilk mevsim yağmurlu
yalnızlık balkonumuz
sen aldın ayaklarımı
yapraklara bir başka üzülüyorum artık
uzayıp giden ölümdür yaşam değil
bütün görüntülerin matlaştığı anda
uzak ağaçlar kara lekeler bırakır çocukluğumda
büyüyemem hiçbir zaman üzülme sakın
ben seni sevdim ya seninle olmasa da ellerim
kış zamanlı masal kentlerinde serçelerle dolardım
kuş gözü odalı bir pencereydi gözlerim sensiz
şimdi beni anlamadığını düşünüyor uzak dağlar
uzak köy yalnızı genç kızı düşlerinin sadeliği
beni anlamıyorsun en ince ayrıntıda
nolur aynı şarkıyı özle benimle
aynı pembemsi kırmızıda birleşsin ayrılığımız
en azından gidişini paylaş benimle
olgunlaşsın ağlayışlarımız
her mevsimdeki sarı benim
her sarıdaki seni sevmek mevsimi
birleşmek istemiyorum sensiz ölmeklerle