Antisenitizm

Ruhumu dolaşan dili dinledim bu sabah
Kronikleşen aşk sancılarıyla uzandığım oda
Dört duvarın tutuşan renkleri de değişmişti
Gitmiştim hiç gelmemeye doğru, gitmiştin


Dünya üzerindeki en bilinmez şefkât ayini
En tehlikeli virüsü ecnebi dokunuşlarla öptü
Sedye üzerinde hızla geçiliyordu o sayfalar
İlk defa zehirlememişti oysa ki kutsal kökleri


Tüm öğretiler sırtını dönmekten geçiyordu
Yüksek dağlarda öpüşmeye veda eden hareyle
Hiç tutulmamış o mucizenin son arzusu
İnandıklarımı ve inanmadıklarımı görebilmekti


Sana dokunmayı anlatıyorum dokunulmazlıkla
Milyonlarca kemik torbasından çıkan seslerle
Belki de korktuğum için korkularının gücünden
Yanılmayı reddediyorum Tanrının huzurunda


Leş kokusuysa çoktan sardı yaşadığımız kenti
Ezilmiş çiçeklere ağlıyor bütün bahçeler
Tasavvufu yazılmamış roman gibi sokaklar
Bize benziyorlar boşaltılmış, yıkık ve kederli


Düşlemek, ikinci kez doğurmak gibi Firavunu
Sığınacağım bir denize boş gözlerle bakmak
Gaz banyosunun ardından çokça seni unutmak
Tecavüz edilmiş yüz binlerce ruhun hissettikleri


Yeniden yaşamak umudu bırakmıyor savaşlar
Kireçleyerek gömsem seni, unutur muyum?
Tüm unutamayacaklarımızın arasında öldü aşk
Gitmiştim hiç gelmemeye doğru, gitmiştin...

05 Eylül 2013 200 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar