Arabesk
gölünde yapraklarını
suya yaslamış bir nilüfer olsaydım
dinerdi yaşama sancım
uzaklar ahhhh, uzaklaaaarrrrr var ya
işte o uzaklar ey benim canım
resmidir duvarlarımızın kıtalar boyu uzanannnn
bir arabesk şarkıdır şimdi
modası geçmiş aşkları yaşatmaya çalıştığımız
sen ellerini aldın masadan
alır almaz sen ellerini masadan
haniii tıpkı ayrılması gibi kavminin Musa'dannnn
aramıza bir buzul çağ gerildi
dünya şimdi var ya işte
o düüünyaaaa dediğin yer küreee sevgilimmm
sensiz çekilmez bir şekilsiz yüz ifadesinden başka ne kiii
bakınca boşluğun karanlık tarafından
herkesin bir parçasını unuttuğu
ve bir daha bulamadığı bir yer vardır muhakkak
parçamdın benim ya hani
şiirimdeki tek eksik uyak.
yollar var ya işte
hani kıvrım kıvrım uzayan o yollarrrrrr kuzum
kederi yollamıyor kendisinden uzağa insanın
mümkün değil, denedim gitmiyor ki aasssllaaa
oysa aynı göğün altında
aynı yıldızların pırıltısıyla ışıyannn gözbebeklerimizle
gitmek istememiş miydik
kentin şatafatlı mahallelerindennn
kötülük nedir bilmediğimiz
o çocukluk günlerinin sokak aralarına.
çocukluğumda yitirmiş bir şey gibiydin
sevinmiştim
seni ilk gördüğüm andan itibaren
sürsündüüüü dilemiştim sonsuza kadarrrrr
inanmanı istemiştim
bendeki bütün bu olanlaraaaa.
kırılmamışken henüz ruhumuz sevgilimmmm
dalından koparılan bir karanfilin kanaması gibi
inan istemiştim inannnnnn
yoluna baş koymaktı
benim bu imzaladığım
ölüm fermanııııım, kendi hükümranlığımda.