Ardil
biliyorum
sen de vurulacaksın akşam akşam
çünkü bozkır çocukları
bir başka ağlar kapı eşiklerinde,
ve çaresizlik
gece gündüz asıldıkça boynuna
sen yine
kelimelere sığınacaksın sadece...
uzat ellerini
mavisine ihanet sürülmüş avuçlarından
yalan çizgileri sileceğim!
ardil,
gri düşlerimin alnı açık yüzü...
bilsen, ben de ne çok geçmiştim
siyah sancıların engin uzantılarından
kaç gece karabasanlar oturmuştu
aklımın hegamonyasına,
öyle yılgın durma,
gücenir kırmızı
ve ıslanır gelincik tarlalarım
unutulmuş gözlerinde...
biliyorum,
ben de geçeceğim bu sokaktan
çünkü memleket rüzgarı
bir başka ilişir ceylan kimliğime
ve çilekeşlik
uzun kısa sarıldıkça kollarıma,
belki de
uykularımdan sıçrayacağım...
ama
sen korkma gri sevdam, uzat ellerini
gözaltında yağmalanmış umutlarına
beraat yazacağım,
ardından konuşacak birer birer
kader mahkumları
köreltilmiş ve yorgun sesleri
tutuşturacak insan/sız/lığı!
uçurtmalar beşik kuruyorsa semalarında
ve halayımıza katılmışsa şemmame
bil ki mevsim çadırlarım
gamzelerine kurulmuştur,
hadi şimdi merhaba de,
de canımın içi
aşıma, tuzuma
aralık yağmurlarıma...
tebrik ederim yine güzel dizelerinizle karşılaştırdınız bizi..👍👍👍👍👍
uzat ellerini mavisine ihanet sürülmüş avuçlarından yalan çizgileri sileceğim!
Çokk güzel bir şirdi Mine Hanım....Yüreğinize sağlık....tbrklerimle...👍👍👍
özellikle dilini çok beğendim,naif ve içtendi.
tebrikler,sevgiler.