Asabiye

1. Koğuş


Tamam
Bir nebze akıl
Bir tutam fikir verdin
Kabul
Hatta amenna

Da

Önüme hep
Nevri dönük
Dışı güzel
İçi asparagas insanları çıkartmayaydın iyiydi

Oysa
Ebe seçilir seçilmez
Önüm arkam sobe demiştim

Pehh
Ne curcuna ama


2. Koğuş


Mevzu bahis şudur Tanrım
Çirkinler de sever
Çingeneler de
Deliler daha çok

Bundandır
Sadece üçümüzün sevmesi birbirini

Ve biz
Yani üçümüz
Yani malumun olduğu üzere
Yukarıda adı geçenler
İşbu satırlarla beyan ederiz ki
Bütün engellediklerini severiz Tanrım
Hem de endam gözetmeksizin


Böyle kapatırız eksiklerimizi biz
Böyle geliriz
Koyduğun
Zihinsel ve bedensel engellerin üstesinden


Pehh
Suya sabuna dokunmadan yaşa sen valla

Ohhh
Ne
Âlâ
Kâinat


3. Koğuş


Ne olurdu ki herkes sevmeyi becerebilseydi tanrım
Mesela ben
Ne iyi olurdu uçabilseydim

Hııı
Ne dedin tanrım duyamadım

Haaa
Tamam peki

Di yom ki

Kuşolmaktanbahsedenkim

Sevinçten uçaydım yeter idi
Şöyle bir kaç bin kerecik


Pehh
Sana hava hoş tabi yukarıda


4. Koğuş


Sen hiç düşündün mü tanrım
Asparagus Officinalis'e neden kuş konmaz hiç


Ya da şunu düşündün mü

Bu büyük olacak büyükler
Her şey gelecek ve çocuklar için derken
Neden görmezler
Attıkları bombalar altında kalan
Kendi içlerindeki çocukluğun gözyaşlarını

Bir şey daha var
Delinin biri bir gün
Kuyuya taş atmış
Yok
Nasrettin hoca bir gün
Kuyuya düşen Ay'ı
Yok bu da değil

Amannn neyse
Ben taşı attım
Aklı olan düşünsün


Pehhh
Ne haliniz varsa görün


5. Koğuş


Ayın şavkına tünemiş
Kuş bakışı izliyorum
İnsanlığın rutinine çöreklenmiş
Rastgele çaresizliğini
Sırf sürdürebilmek için bu çaresizliği
Ödenen rayiç bedelleri ve sigorta primlerini

Kaçıp kurtulasım var
Kuşları kurşuna dizilmiş
Ağaçları prangalı kentin
Hasat zamanından önce büyüyen
Bağ bozumu geçmiş insanlığından


Söyler misin patron
Sizin oralarda bizim nominal değerimiz kaç papel


Hııı

Ne dedin patron
Pardon duyamadım

Neeee
Pehh ki ne pehhh

O kadarcık mı

İlişkimizi gözden geçirmem lazım
Bir müddet daha ilişme bana emi

Şu rutubetli
Şu şerit yay yataklı
Soğuk koğuşta bile
Senin dünyandan daha çok eşitlik var
Biliyorsun ki
Burada hepimiz aynı kafadayız netice


6. Koğuş

Azılı
Azılı oldu gadar global
Global oldu gadar fevri
Goca bir gomonist gibisin danrım
Hak hukuk adalet deyip deyivereyyon
Eşitlik söylemleri yapeyyon
Kaadeşlikteen
Dayenişmedeeen
Payleşmekten dem vurup duruvereyyon
Duruvereyyon daa
Bu arada heepçiğimize gem vurup
Sadece işine gelene izin veriin
İşine gelmeyene yassah koyuvereyyon


Bundan kelli
Müritlerinin hepicii birer faşo ağa oluoluveemiş
Galanlar da mireba
Tee bundan ötürü
İnsanlıkda adalet de hak getire gariii

Şincii
Süleyivee bene gari gaptan
Seyir defterinde yazeyyo mu heç bunlaa



7. Koğuş


Hiç şüphesiz
Haberin vardır tanrım

Dinleri doğurduğun topraklarda
Hani şu toprağından kan fışkıran orta diyarlarda
İnsanlar ölüyor ya din diye diye
Çınlar mı kulakların hiç

Afrika desen
Bildiğin
Kalbi kırık
Kara
Kurak bir kıta
Güney Amerika desen hala yeni yetme
Bizim memleketi sorsan
Nasıl diyeyim poh götürüü afedersin

Niye diyom ki ben bunları

Pehh
Umurun da mı sanki dünya


8. Koğuş


Fırtınada suyla karışık çamurlu ve yapışkan
Güneşte terle karışık vıcık ve durağan
Rüzgarda lodosa bulaşık savruk ve dönek
(Zaten yağmur nereye tarla oraya)
Yer yer ekvatoral ve subtropikal
Bazı bazı muson ve karasal
Eni konu kurak ve soğuk insanlardan mı
Yoksa
Dağlar denizlere paralel diye mi oluyor bunlar
( Zaten Karadeniz bildiğin gibi hep agrasif, kutuplar buzul eriyiği)

Bilmiyorum tanrım ama


Darma dağınığım şu sıra
Heyelan ve erozyon istilasında
Bunca yıldır eşelediğim yollar

İçim höyük altında tanrım
İçim höyük altında

Ben duyuyorum
Sen de duyuyor musun

Can çekişenler var taa şuramda
Can havliyle geçirip tırnaklarını
Deşiyorlar duvarlarımı
Devşiriyorlar acıları


Oturmuşlar kalbime
Kendileriyle birlikte
Dibe batırıyorlar beni

Uzansam çıkarım bir ihtimal

Lakin hiç mecalim yok

Hem
İkinci çeyrekten sonra
Kim çeker ki kahrını şimdi bu dandik yaşamın


Pehh
Umurun da mı sanki insanlık