Aşk Ağacımız

Dün yine gittim seninle buluştuğumuz ağacın altına
Sabırsızlık yoktu bu kez bir beklenende
Kalbimizi kazımıştık aşk ağacımıza içinde ikimizin baş harfleri
Özür diledim ağaçtan onunda canını yakmışım bilmeden
Elimde olsada söksem o kalbi ordan sarsam yarasını ağacın
Konuştum ağacımızla senin arkandan neler söyledim neler
Ağladım hep güldüğüm aşk ağacımızın altında

Uzandım dökülen yaprakların üzerine sardı beni sımsıcak
Mezarım olsa keşke dedim burası kim bilecek kim duyacak
Şarkılar söyledim ayrılık şarkıları sesim titreyerek
Sonra uyudum eski günleri rüyamda görmeyi isteyerek

Saçlarıma dokundu rüzgar senin ellerin gibi
Uzaktan bir ses tıpkı senin sesin gibi
Koştum o yana sen gel diyordun uzatarak elini
Ne kadar koşşamda ulaşamıyordum tutamıyordum elini

Mavi gözlerine baktım doya doya sende ayrılmaklı bir bakış
Hoşçakal derken dudakların ben ağlamaklı yalvarış yakarış
Benide götür ey zalim yada nerde olduğunu söyle dedim
O an inanki ölmeyi yaşamaya tercih ettim.

Uyandım uykumdan gözlerim yaşlı üstüm başım toz toprak
Senin yanından geldiğim belliydi bu mezarının toprağı olacak
Elveda dedim aşk ağacımıza yine geleceğim onu görmeye
Bu hayatta da ötekinde de doyamam onu sevmeye