Aşk Çölü
Öyle bir aşk çölüne düştüm ki
Sıcak kum taneleri, roman gibi..
Seni anlatırlar da,
serap gördüm sanarsın beni..
Öyle bir ölümüne sevdim ki seni
Kefenimin beyazlığında,
Mağrur siluetini gördüm desem,
Duyar mısın beni?
Buradan ne kervanlar gelir geçer,
Bana yol gösterir, aş verirler
Ey güzel insanlar..
Ben gönül yolumu kaybetmişim..
Açlık hissim yok olmuş..
Neyleyim ben yolunuzu, aşınızı..
Ay'ın on dördüne bakarak,
hasret gidermişliğim vardır benim,
Gül kokunu içime çekemesemde..
Benim ağaçlarla, taşlarla
konuşmuşluğum vardır,
Bunu adına sen ne dersen de..
Sen gittin gideli, bu gözler donuk..
Bu gözler ağlamaklı
Bu gözler, asli görevini yapamaz oldu..
Sen gittin gideli, sazım sözüm yok..
İki laf sonrası, suskunluk
Sözler ki tesirini kaybetmiş oldu..
Nerdesin be sevgili..
Nerelerdesin?
Göklerde misin? arşa sesleneyim..
Yerde misin? haykırayım dağlara taşlara..
Senle yaşadığım zaman dilimini,
bir kaset misali,
takıp takıp yaşamak isterdim defalarca..
Bak,
Sensiz giden bu gemi alabora olur..
Her seferinde şiddeti artan dalgalardan belli değil mi?
Yar,
Sensiz geçen bu ömür heba olur..
Zaman zaman aşk krizine tutulmamdan belli değil mi?