Aşkın Dil ve Anlatımı

Bir isyansın gönlümde.
Aylak aylak geziyor şimdi ordularım etrafta.
Terhis ettim hepsini.
Anladım yenemeyeceğim seni, çevreni sarmalayan
eşkıya türküleriyle çok kalabalıktın.
Düzensiz ordularınla
binlerce ağıda sebep oldun dilimde.
Gerilla savaşıydı yaptığın,
Vurup kaçmaların o kadar çok şiirimi telef etti ki...

Kalmadı işte aşk otağımda ne bir vezir
ne de dışarda bekleyen gözü pek mısralar.
Şiirin dibine kadar yolun var sevgili!
Kavur şimdi helvasını aşkımızın.

İkisi de anlamsız sözcükten oluşan
bir ikilemeydik biz ayrı yazıldık,
Hiçbir noktalama işareti girmedi aramıza
imlamıza zeval gelmesin diye.
Tamlananın tamlayana benzetildiği
bir isim tamlamasıydık biz en takısızından.
Gibi koyduk aramıza karıştırmalara meyil vermemek için.

Anlamca kaynaşmış
birleşik bir kelime olmak istedim seninle,
ayrıyken değil de bir araya gelince asıl manasına kavuşan.
Oysa üç nokta olup dımdızlak ortada kaldık.
Yüklemsiz bir tümce gibi
ömrümüzün öznesiyle kaldık baş başa.
Tut ucundan yazamadığım üç beş sözcüğün.
Bir kere de gelmek, sevmek ne bileyim ol işte bir fiil.
İşimizi oluşumuzu bilelim artık.

İşteş olalım seninle beraber yazalım
hikâyesini kalan ömrümüzün.
Birinci çoğul şahısta çekimlenelim sen ve ben.
Düetleyelim aşkımızı,
güftesi de bestesi de hazır rast makamında.