Aşkın Göçü

Ay tutulmasındaki şiirlerin gölgesi yoktur,
Kimlerin gözlerine d/okunduğu bilinmez.

Firar ederim tüm gerçeklerimden.
İlahi bir müzik eşliğinde,
Kutsarken dönüş yollarıma düşüreceğim ihaneti
Göç yollarındaki kanat çırpışları gibi
Tedirgin, heyecanlı
Bir o kadar da mecbur atarım adımlarımı
Gözlerindeki ateş denizine.
Yanmak hiç bu kadar özgürce olmamıştı ömrümce.

Gül bahçelerini güzel yapan;
Dikenli teller, dikenlerindeki tenler
Ve gülüşünde saklanan, binlerce gülün kokusudur.
Avuçlarıma dolduğu vakit
Sana saklanan her bir koku,
Kelebekler uçuşur, yüreğimden gözlerine
Tenlerindeki canı vermeye.
Ölmek hiç bu kadar güzel olmamıştı yaşamaktan.

Şemsiyenin altından,
Yağmur damlaların içinden gördüm gidişini.
Kulağıma fısıldarken veda sözcüklerini
Adının ıslaklığı dudaklarımdaydı ve yasaklarımda.
Gitme deyişim,
Tüm sessizliğimdeki bir çığlıktı
Sen duymadın, gittin.
Ben duyuramadım, yittim.