Aşkın Sihirli Elleri
Sen AŞK diyorsun ya
Ben SEN diyorum
Aynı dili konuşuyoruz aslında
Telaffuzumuz farklı
Ben Anadolu lehçesi
Sen İstanbul Türkçesi
Ama farketmez...
Dokunalım mı kalplerimize?
Aynı ritmik dans figürleri
Görkemli bir salonun tam ortasında
Uçuşurken birbirimizin kollarında
Herkes seyre dalmışken bizi
Kenetlenmişken gözlerimiz
Hasetinden çatlayacak
AŞK sözcükleri
Ve o müzik sustuğunda
El ele tutuşan iki bunağa
dönüşmemiz de olası
Ama yaş almak...
Yaşlanmak değildir her zaman
Bizim nazarımızda o ilk hallerimiz
Sanki zaman makinesine binmişiz
Kaçıncı yüzyıldı ilk tanışmamız?
Ve bilemem kaç yüzyıl daha yaşarız?
Aşkın sihirli elleri üstümüzde
Amma ve lakin nihayetinde
Gökten o üç elma düşer
Kimin canı çekmişse, o alır yer
Ama biz...
Çok uzak diyarlarda bir yerde
O eşsiz tınının eşliğinde
Yeniden...
Kelebek misali uçarız