Aşkın Yasası
"Sır" deyip de sustuğum, kıştan ayaz kadere
Sarılıp da yattığım, uyku bilmez kedere
Şiirleri kattığım, kapattığım deftere
Adını yazacağım, özlü vecizelerle
Hayaller kuracağım, senli mucizelerle
Gözümdeki ışığı, bakıp da görmez misin?
Bu yaralı aşığı, çok iyi bilmez misin?
Harfler seyrine düşmüş, kelimeler cabası
İçtiğim badeler de, kadehler benden sarhoş
"Es" vermeden yazmaktır, yüreğimin çabası
Şafaklara ererken geceler olur bir hoş
Haz duyarım kalemden, gönlüm olsa da mayhoş
Kırdım artık kaşığı, dönemem ki pilavdan
Gül belledim maşuğu, bülbül korkar mı avdan?
Günahı sevabıyla, bir garip aşık kulum
Dikenleri batsa da, sevdadan geçer yolum
Bir garip seferdeyim, ne param var ne pulum
Kafdağının ardında, nice masallar aştım
Düştüğüm çıkmazlarda, kendi halime şaştım
Sallar iken beşiği, düşüverdi tasası
Göremedim eşiği, bu mu aşkın yasası
Derman yok gözlerimde, söze mecal kalmadı
Bunca kelam ettim de, yar yüreğe almadı
Yüzük şurada dursun, kavil dedim olmadı
Boşa kürek sallıyor, ettiğim her kelime
Son sözümü söyleyip, kilit vurdum dilime
Daha da konuşursam, incilerim dökülür
Aynalardan sildiğim, şu yüreğim sökülür
Kimsiniz, bilmiyorum, YORUMKOLİK böyle bir uygulamaya gerek var mıydı onu da bilmiyorum. Dün sustum. Ancak bu gün şu kadarını söyleyeyim, şiir bir duygu işidir. Hiç kimse seslendirmek için şiir yazmaz. Hele ben hiç. Başarılar dilerim
Merhaba sevgili Mehmet bey.
Şiirleriniz ve seslendirmelerinizi iç içe değerlendirmek sanırım daha iyi olacak.
Uyumlular birbirlerine. Seslendirmeleriniz de emek sarfediyorsunuz. Bu şiire verdiğin değer ve ciddiyetinizi gösteriyor.
Ve şiirlerinizi hep seslendirmek düşüncesiyle yazıyorsunuz. Bu da zaman zaman daha iyi şiirler yazmanızı engelliyor diye düşünüyorum.
Daha iyilerini okumak istiyoruz sizden. Bunu yapacak her şeye de sahipsiniz.
Sevgilerimle...