Atlas
Aşk sarhoşu bedenimle
Bir devrilsem geleceğim kendime
Yalnız korkuyorum
Sokaklar boyanacak rengime
Aşk gümüşse
Tebessüm altındı gözlerinizde
Ve gözleriniz gülümsediğinde yüzüme
Döne döne düştüm ben
Yeryüzü vakitlerine
Expresyonist ağrılar peydahlıyor
Konuştukça şiirlerim
Aklım Ay ışığına bulanıyor
Ve kendi içime yağıyorum durmadan
Islak tablolar süslüyor duvarlarımı
Yıldız kokulu düşler toplarken
Göğün yamaçlarından
Muzdarip yarınlar döküldüğünden beri toprağıma
Ciğerlerimde aşkın tütsüsü
Bakışlarımdan
Gölgeniz geçiyor akşam üstü
Zaman denilen arsız hırsız
Aşk çalıyor kalbimdeki çatlaktan
Ne olur öldürse beni
Koynunda uyuduğum anılar
Serpilip büyüse yaram
Denizler suyunu çekse
Kıyıya vursa ölü balıklar
Gece sırlarını dökse
Düşsem düşümden kendime
Sürün sesinizin tonlarını
Yüzümün atlasına
Ülkelerim kanasın
Ve bırakın beni çölün ortasında
Bırakın yanayım
Kendi suretimin aynasında
Bilmem ki hangisi daha kötü Muzaffer Bey. Beynimizin içindeki Van Gogh sarıs ımı yoksa hayatımızın en az bir döneminde de olsa yaşadığımız Hazan sarısı mı? Saygılar bizden efendim.
Van Gogh sarısı'nda buluşalım iyisi mi. :)
saygı ile.
Teşekkür ederim Şermin Hanım.
Çok güzel Murat bey
İçtenlikle kutluyorumud83eudd20