Ay Suya Düşünce
Güneşin mağrur ışıklarında büyüttüm ismini,
                           Yasak diyarların gül bahçesinde.
                           Set çekilmiş hülyalarımın arkasındaki resmini,
                           Sakladım bir sır gibi
                           Çıldırmış ressamların hırsız tuvallerinden.
                           Enstantane bir simaydın düşlerimin susunda
                           Çöllerde bir yudum su, 
                           Ve zindanlarda kuru bir ekmek misali
                           Tek noktamsın paylaşamayacağım
                           Erguvan desenli pelerinli yârim
                           Biliyor musun?..
                           Şaşkınlıklarım bugün yine üzerimde 
                           Sensizlik yıldızları gökyüzü kurmuş tenimde
                           Çünkü, sen yoktun mahallemde ülkemde
                           Ahu bir Leyla'ydın kesik çizgili düşlerimde
                        Güneşin kızıllığında görülür kara bulutlar
                           Nemli gözlerimdeki çaresizliği besteliyor yine utlar
                           Bir düşün ardındaki kapkara bulutlar,
                           Fecirde kalan umutlarıma yağar lime lime
                           Ey yediveren baharı kıskandıran Gülnare!..
                           Akasyalar çiçek açtığı vakit,
                           Düşlerimden sıyrıl da gel ılgıt ılgıt
                           Bazı geceler Ay suya düştüğü vakit, 
                           Yıldızları meçhule götüren gözlerine 
                           Çini bir mürekkep misali karanlığa
                           Kalemimi çalıp seni yazarım, seni çizerim.
                           Değirmen taşında boz bulanık akan sevda nehri,
                           Akkor bir beyazlığa bürünür Ay suya düşünce.
                           Ilık bir akdeniz akşamında,
                           Adımlarken kıyısında bir kelaynak hüznüyle
                           Yakamozları hecelere bölen gelmeyişlerin
                           Tenor bir karanlığa götürür neşemi
                           Mehtabı göremeyen tutsaklar gibi.
                        Ansızın çıkıp geleceksin diye
                           Düşlerimdeki resmini anlattım her köşe başına
                           Ey bir tebessümlük melek yüzlüm!..
                           Bir nefeslik hayallerimi aşıp,
                           Gönlüme baharı getirmendir en büyük hediye.
                           Ey kirpiğine şebnem düşmüş nazlı Şehla!..
                           Göz kapaklarının heyecanlı baş döndüren valsi,
                           Gölgeler sekiz kuşaklık sevda hikâyelerini.
                           Gözü kara bir aslan kadar asi,
                           Her şehzadeyi bir mum gibi eritirsin
                           Ey mehtabı kıskandıran Zehra!..
                           Ateşsiz bir vahada yükselen kızıl Şule!..
                           Sıcaklığında yandı her akşam,
                           Sevda türküleri söyleyen kaktüslerim.
                           Başımı çevirip nereye baksam,
                           Bir yıldırım gibi düşersin
                           Torağın semadan yağmur dilendiği mekânlara.
                       Düşlerimde mıh gibi çakılı kalan
                           Ey Ay'ı suya hasret bırakan Gülşen!..
                           Sen gelmeyince,
                           Ay'ı su ile görüştürmeyen 
                           Bulutlar gardiyan oldu gökyüzünde
                           Ay, kanadı kırık bir kuş gibi süzülürken gökyüzünde,
                           Su, yokluğunda vuslat acısıyla üzülür yeryüzünde
                           Ey düşlerimi mesken seçen sevgili!..
                           Ay suya düşmeyince,
                           Bir solukluk menekşeler kurudu yüzünde.
                  
                           Ey sevgimi çalan nazlı dilber
                           Esrik bir seraptır sarf ettiğin sözler
                           Bak, ateş ortasındayım çaresiz bir akrep gibi
                           Visalim ayrılık olmadan,
                           Sönsün artık etrafımı saran bu çember
                           Tek mefkûrem sana vuslatken,
                           Sebil oldu bir bulut misali ah ü zarım
                           Götürür duygularımı sonsuz bir renge,
                           ?Leylakları kurutan intizarım...?


Teşekkür ederim can dostum Ersoy... Beğendiğine sevindim. Nesibe Hanım değerli yorumunuz için size de sonsuz şükrnlarımı sunuyorum...Kendiniz iyi bakın...Dost kervanında her daim olmak dileğiyle
Ay ne zaman suya düşse, Berrak,masmavi gökyüzünde yıkanmış. Ellerimi uzattım dokunabilecek miyim diye, Meğer gökyüzü bana ne yakınmış.
canım arkadaşım.yoldaşım çok ama çok beğendim.Aldı götürdü beni başka diyarlara.bu mısralar da benden sana hediye olsun tekrardan saygılar
Tek mefkı»rem sana vuslatken, Sebil oldu bir bulut misali ah ü zarım Götürür duygularımı sonsuz bir renge, "Leylakları kurutan intizarım..."
Offfffffffffffffff ne güzel dizeler ne derin anlamlı eser,sebil olup akmış dygular ellerine sağlık be İbrahim.Daha nicelerine.