Aynı İntiharlar

-Nasıl bu hale geldin sen,inanamıyorum.
-Gece gibi bir kadın sevdim.
-Esmerdi yani?
-Hayır karanlıktı. Ay gibi parlak,gece gibi derin,gece gibi tehlikeli.
-Ee sonra ne oldu?
-Sonra ona onu sevdiğimi söyledim,bana bir köpekmişim gibi acıyarak baktı. Köpek değildim. Ama aşıktım artık,hem de olmamam gerektiği kadar. Öncesinde köpek değildim ama sonra bir köpek gibi yalvardım ona. Düşürdüğü kuyudan bir tek o çıkartabilirdi beni ne olur dedim,lütfen kurtar beni...
Sonuçta ben yusuf değildim,benim için senelerce dua edebilecek bir babam yoktu,tanrıyla aram da çok iyi sayılmazdı. O kuyuda tahmin edemediğim zaman kiplerinde bekledim,bileklerimi tırnaklarımla kestim,damarlarım kuruyana kadar kanadım. Damarlarım kurudukça şairleştim, şairleştikçe kuyudaki her bir cansız tarafından ötekileştirildim. Sonra bir gün tanrının iyi tarafına denk geldim,beni çıkardı kuyudan. Çıkarıp kalabalık bir caddenin ortasına atıverdi. Caddenin ortasında saçlarıyla valsler yaratan bir kadın gördüm ve ikinci defa aşık oldum hiç ummadığım bir anda. İçine beni de alıp harikalar yaratan bir akım gibiydi. İzini sürdüm asırlarca,kalabalık caddenin en karanlık sokaklarına geçti. Vücudunu açtı yavaşça. Daha önce yatmış olduğu bütün adamlar gözlerini açmış onu izliyordu. Soyundu,omuz çukurunu öptürdü kimi adamlara. Benim yüzyıllar boyu hapsolduğumu düşündüğüm kuyu onun omuz çukuruydu sanki. Öylesine acıdı düşüncelerim. Sonrasında gelişen her şey ağır çekim bir porno gibiydi. Karşımda inancımı beceriyorlardı sanki ve her şey bana inatmış gibi yavaşça gelişiyordu. Gözlerimi kapatmak onu görmemi engellemiyordu. Sırf bu yüzden gördükçe derecesi arttı göğsümdeki yanıkların. Sonra ağır çekimde ayrıldım oradan ağır çekimde yürüdüğüm yollara kanımla izimi bıraktım. Damarlarımla doldurdum her bir karınca yuvasını. Martıların kanatları o gün kırmızı oldu. Beni bu dört duvar arasına o gün tıktılar. Bana,bu her şeyi tersten gösteren gömleği o gün giydirdiler.
O gün anladım bir kadının binlerce yüzü olabileceğini.
O gün, aynı kadına ikinci defa aşık olduğumu anladım. Aynı lanet senaryoyu bu sefer bir kahpeyle yaşamıştım. Aynı intiharı farklı bir yöntemle dener gibi. İşte sırf bu yüzden her şey flu bir rüya gibi.
Her şey gece gibi,
Karanlık her şey
Her şey her gün aynı
Aynı gökyüzü aynı yıldızlar
Aynı düşünceler
Aynı kabuslar
Aynı intiharlar..
İntiharlar,aynı..

15 Nisan 2012 43 şiiri var.
Yorumlar