Ayrıldık Ve Ayrıldım
Dudakların 'hoşçakal' dedi,
Sen değil.
Tüm çatlaklığıyla,
Kuru derilerini batırarak kulaklarıma..
İlk kez o zaman kanadım ben,
Kırmızı olmadan;
Eksik,
Soğuk,
Ve renksiz..
Boyası, badanası dökülen eski binalar gibi,
Solmaya başlayan çiçekler gibi
Ya da koparılan,
Geriye sadece çirkin dikenleri kalan..
Ayakların gitti sonra,
Sen değil.
Kalbime basa basa,
Eze eze o et parçasını.
Topukları kanlı bir şekilde olsa da,
Seni zarar vermeden çıkartarak içinden,
Ustalıkla,
Yanında götürerek sonra..
Ayrıldık..
Ve ayrıldım
Ortadan ikiye.
En büyük parçayı her zaman ki gibi;
Sen aldın yine..