Ay/yaşım
yıllandıkça yıllar
büyüyor omzumdaki boşluk...
uzatıyorum elimi
buz yangını bir yokluk...
düşününce
yılan ağusu yalanlar
aklıma düşünce
daha sıkı sarıldığım
sadık yalnızlık...
hasılı
ne yana çevirsem başımı
ya soğuk
ya boşluk
...
-ey zaman dur
kesmeden hesabımı
kalan payımı da testilere doldur
içeyim yavaş yavaş
sayende/ adım zaten ayyaş-
eh şaraba ne hacet
ben hayatla buluyorum kafayı
bu en derin sarhoşluk
Ay-yaşım
Durdum iki adım ötem Yol gerçek, tek zaman Tek yön. Ayaklarım sarmaş dolaş Evet kafamda bir milyon Yıldız dolanıyor Ayyaşım kaç Bilinmiyor.
Evet bu kaçınca gecem Kaç ay daha doğar üstüme Sahoş bir gece daha gecer mi? Yoksa sabah ayılır mıyım bu rüyadan Biter mi bu ayyaşlık.
Bu günde vurdum kendimi Ölmedim anne Kaç can var bu beden de. İçim sızladı musumdum Yoktu suçum, Lakin devri çağım Mahkum etmişti. Vicdanımın bir kertesi daha Dar kuru bir kütük ucunda Son nefesine yitik.
Son bir arzusu vardı, Dedi ki; Bir gün ayılırsan/ayrılırsan kör kütür olmaktan Bak şu toprak canlı Sapla kendini Ve yeşer Tüm hayat dediğin şey Aslını bulmaktan başka ney...
gecenin içimi hep abis yanlarımızdan vurur
sarhoşluğu güne kızmamızdır yoldaş olmamıştır
seyrinde vakit sattığımız yörüngenin
kutların bütün içtenliğimle.👍👍👍