Azlet Beni, Tükettiğin Yerde Büyüt
Zaman tükenirken saatler delirmiş
Ben oynuyorum oyunumu yine
Kapı açık yalnızlık kapıda belirmiş
Ben soyunuyorum kime ne?
Azlet beni, tükettiğin yerde
Kimse aramıyor şu dünyadan gideni
İhtiyar küheylan, sur yıkıntısı bedeni
Yol yuvakta, Sor... ezilen bedene.
Telaşa gerek yok, aşınır şu aşina yüz
Her baharın her yazın sonu güz
Çok sevdiğin taş kesilir öpe- öz
Yılkılar döner uzak dağdan.
Dokunur ayrılık gözünün ferine.
Testisinden su içer içine sığdıramadığın sevgili
İçimden kopar yıldızlar bilinmez nedeni
Tasam büyük; ak biçer sacımın teli
Ürperir gözümde korkuda tükettiğim
Beşik sallarım anasız kuzuya
Sabır taşıyım sanki ben bende değilim
Varabilirmiyim o uzak menzile
Bir ukte yıkılır ne çare.