Baba...
Asili kaldi duvarda kemanın
Cilasi solmus pardi da örümcek
Içi bosaltılmis oda
Sesinin hasmeti yankilanir duvarlarda
Öfkemi vurmak istiyorum oyuncak tabancamla.
Gittigin günden beri yanmıyor
Içinde kozalak dolu soba
Üşüyor baba eldivenlerin
Duvardaki mavzerin
Bir iki tahta oymasi
benim içim kanıyor sesimi duyuyormusun baba...
Çamur çekme makarasi, el testeresi
Tahtadan kagit çikaran köskerin
Alnindan akan terin kurumadi daha.
Orman sensiz büyüyor
Dün aksam kesmisler senin yasindaki çinari
Ceviz agacinda ki sincabi vurmuslar
Derisini asmislar asmanın dalına
Oysa isyanımda kurgular büyüyorum
Özlediğimi bilirmusun...
Üzümleri yolmadi ellerin
Güzler geçerken eylüller seni özleyecek
Hala kapının ardında asılı çeketin, cebinde tabakan
Hani sarıp sarıp içiyordun ya
İçme baba ne olursun demiştim son defa...
Ben şimdi yokluğunu içiyorum..
Buna sefan olur diyemiyorum
Muhtar ali dayi gelmis
Babani düsürdük kütükten dedi
Analigim mal telasinda
Dörde biri benim oglum diyor
Seni yazmak düstü, üşüdüğümü unutuyorum.
Sen gittin gideli saçlarimi oksayan yok baba.
Kendimi gömdüm sesizliğin içine, dere kenarında ki camur'a
Alışmam gereken daha çok şey varmış
Tırnaklarımı kemirdiğim yetmiyor
Sökülmüş duvardan anemin vurduğu son cıla
Annemi özlüyorum baba
Seni özlediğim kadar.
yüreğine kalemine sağlık abim
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍