Babasının ışığında

Hala cebindeydi yaşadıklarının ona eklediği yeni hayatlar
Darbelerin gölgesinde kaldı gençliği
Soğuk namlu uçlarında
Kırmızı ile boyalı duvarlarda bir yol aradı
...
Ne şeriat dinledi ne ihtilal
Tek derdi bağımsızlığın ışığıydı
Henüz daha on yedi yaşındaydı
Bir tarafa taraf olmak gerektiği zamanlarda
Tercihini okuduklarından yana kullandı
...
Lise son sınıfta bir oğlu oldu
Eline aldığında anlamamıştı ne olduğunu
Bir evlat bir düşünce daha demekti
Düşünmesi gereken bir can daha
...
Anasının haykırışlarına dayanamadı
Gecelerce eve gelmediği anlar oldu
Sürgün gecelerde şiirler okudu
Gönlüne derman olanı çağırıp dururdu
...
Ahmet Arif prangalar eskitirdi yüreğinde
Ay düşünce denize susardı
Anlamazdı şu cahil olan şehirli çocukları
Yoksulluğun faturası zengin oluncaya kadar der dururdu
...
Babasının bir sözü kulaklarında yankılanırdı
Has ol oğlum der dururdu
Okudu yaşının kaç olduğuna bakmadan
Savaşından hiç vazgeçmedi
...
Karakolun önünde darbeler yedi
Kısa bedeniyle ayağa kalktı
Ne sözünü yutkundu
Nede eksik etti gerçek olanı hayatın içinden
...
Saçlarında beyazların sayısı giderek belirginleşti
Yüzüne baba havası geldi
Oğulları ve kızı yanında
İzinde yürüdü arkasında dağ oldular
Yıkılmasın diye adımlarına düşlerinden yol çizdiler
Ve adında aradılar umudu
Sonrada hep birlikte bir söz söylediler
Hayata kafa tuttular yürek yüreğe verip
Dediler ki;
Elbet gelecek gözüm
O aydınlık günler bize de verecek hak ettiğimizi diye yemin ettiler

04 Şubat 2010 221 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar