Baş Kan

Acı düşünce şerhe, kaldırımlar kanla ıslanır
Ağzını henüz süt bile yakmamış bebeğin gözyaşları değer dünyanın yürek taşına...
Paranın kanla bile ödeyemeyeceği bedellere tabi tutulur hayatlar.
Acının dilinin hakimiyet kurduğu bir dünyaya hükmetmek için değer mi bunca günah?
Ve dilini yutmuşken şehir, söylenen sözler dokunur ruha, varken bunca ah?
Güneşin bile kavuramadığı, yürek kemiğinin acının yanından bile dolanmadığı insansızlık varken dünyada,
Dünya düne tabi tutuluyorsa, bir yerde çok şeyin eksik olduğundandır.
Ki sadece nefes alıyor diye insandan sayılırsa acımasız kalpler,
Durdur dünyayı Allah'ım, inecek var!
Bencilliğin hakimiyetindeyken dünya, benceden başka dil konuşulmaz olur.
Ve ben, faşizmin çürüttüğü beyinleri, koministçe selamlıyorum şimdi...
Derileri yüzülmüş ruhların seslerini duymayan kul haksızlara sesleniyorum.
Siz insanlığını parayla eritmiş, zebanı ruhlar, duyuyor musunuz beni?!
Ben;
Sokaktan umarlıca geçen Ayşe.
İşinin mebuslu işsizi Hüseyin
Babasının sesinden başka sese haram sayılmış Zahide
Kundağına gömülü Zehra
Şehrin batağından kurtulamamış bakkal Hasan
Olanları toprağına kök saldığı şehirden utarak izleyen Ceviz Ağacı
Duyuyor musunuz bizi?!

Ölüm ağını örmüşken günahsız bedenlere,
Isınıyor diye, cebi dolu birkaç cüzamlı
Daha bu şehir kaç canı yakmalı?
Hangi iyilik aklar bunca günahı?
Hangi yağmur temizler dökülen kanları?
Kadınına ihanet etmiş bir şerefsiz misali,
Adını şereflendirir mi Baş'kan ünvanı?
Başka kaç günahsızın kanı akmalı?
Söyle Baş'kan, kanına değecek mi, ahla kirlenen kabusların sancıları?
Söyle Baş'kan, daha kaç kişinin kanı ısıtacak, cehennem kokan dünyanı?
Söyle Baş Kan!

31 Temmuz 2011 94 şiiri var.
Yorumlar