Behram

Adı Behram,
Irak'lı küçük çocuk.
11 yaşında Behram.

Bir Pazar,
Bağdat semalarında,
Elinde uçurtmasının ipi,
Uçurtma uçuruyor Behram.
Şimdi o çok mesut.

Aynı anda,
Bağdat semalarında,
devriye gezen
Amerikan savaş uçağı,
üssünden emir almakta.
Üs bildirir;
-Maykıl,
önünde uçan bir cisim dolanmakta,
hemen imha et onu,
Irak uçağı olabilir.
Hadi görelim seni arslanım,
tarihe geçsin adın.
Micheal;
-Tamam merkez,
hedefe kilitlendim,
o artık ölü sayılır.
Uçan hiçbir nesne kurtulamaz
elimden,
şimdi onun canı teninden
ayrılır.

Micheal joyistikteki
kırmızı düğmeye basar,
Behram'ın uçurtması aynı anda,
paramparça.
Micheal üssüne rapor eder;
-görev tamam
hedef imha edildi merkez.
Üs;
-imha etmedik mi? Biz
düşmanın tüm uçaklarını,
nereden çıkıyor? hala bunlar,
ama saklayamazlar bizden
uçaklarını,
şahinlerimiz kalanlarını da avlar.

Behram elinde uçurtmasının ipi,
Gözlerindeki kar değil tipi,
Kan kırmızı gözlerin Behram ağlamaktan,
Behram'a Irak'ta
uçurtma uçurtmak haram.

Koşup gelir Behram'ın ağabeyi,
13 yaşında;
-Ağlama Behram, ağlamasana,
-Uçurtmamı vurdular ağabey
uçurtmam yok artık.
-Bak ağlamazsan
maytaplarımı veririm sana.
-Sahi mi? Gerçekten mi?
kandırmıyorsun değimli beni.
-İki gözüm önüme aksın,
kör olayım Behram,
şuradan şuraya gitmek
nasip olmasın.

O sırada Micheal,
Bağdat semalarındaki
devriyesini tamamlayıp dönerken
Kuveyt'teki üssüne,
hain bir saldırı tespit eder
radarları.
-Alo merkez merkez
bir saldırı var,
tam aşağıdan.
Bağdat'tan patlama sesleri geliyor,
galiba ıskaladı beni
alçaklar,
bir sortide işleri tamam,
gerisini üsse dönünce anlatacam.

Micheal bir sorti yapar,
Behram ve ağabeyinin gördüğü
en büyük kuş gagası.
Gördükleri en son şey ise,
ışıklı kocaman bir maytabın patlaması.