Beklemek Önemli Değil De, Konu Sen Olunca...
susadım yine...
bir iki damla mısra içtim.
şiir gibi geçti dudağımdan.
dolandı... dolandı... dolandı...
tek tek geçti damarlarımdan.
ne fayda! Buhar oldu;
uğrayamadan yüreğimdeki,
sensizlik kıraçlarına.
bir ümit ekmiştim...
filizlenir demiştim.
susuz bırakacağını,
nereden bilirdim.
günden güne açılıyor;
yüreğimin çatlakları...
toprağın yağmura olduğu gibi,
muhtacım işte sana.
herşeyim sensin anlasana.
muhtacım işte sana.
bilmezdim "beklemek" fiilinin,
göz kırpışındaki çekimserliği...
ve bu kadar acı verdiğini...
beklemek önemli değil de,
konu sen olunca...
herşeyi bekleyebilirim.
bilirim bir bir gelirler.
sabahı bekleyebilirim...
bilirim saatleri sayılı.
baharı bekleyebilirim...
bilirim kışın ardı bahar.
ölümü bekleyebilirim...
bilirim er veya geç gelecek.
ya sen, ya sen sevgilim
sen de gelecek misin?
sabah de; sabaha kadar uyumam.
baharda de; iple çekerim.
öldüğün gün gelirim,
daha erken olmaz de.
yeterki geleceğini söyle.
hemen ölmezsem namerdim.
ya gelmezsen, ya dönmezsen!
ümitsizce beklemek benim ki!
seni geleceğin belli değil ki.
bırak olmasın sabahlar...
bırak doğmasın güneş...
bırak gelmesin bahar...
dört mevsim yağsın kar.
ölüm... sensizlik zaten ölüm.
nefes alsam ne, almasam ne...
bu bekleyiş son bulmadıkça,
cenazeden ne farkım var.
sen gelmediğin müddetçe,
zaten bu dünya bana dar.
dudaklarından içmedikçe,
aşkından kana kana.
bu yürek susuzluğa,
söyle nasıl dayana...
herşeyim sensin anlasana.
muhtacım işte sana.
muhtacım işte sana.