Bekleyiş İstasyonu

iki kelime söylemiştik, yüzlercesi içimizde kaldı
içimiz hep bir bekleyiş istasyonu, hiçbir trene duraklaşmayan
ve gövdemizde durmaksızın filizlenen bir gölge gibi hüzün
nereye adım atsak, oraya büyüyüp
uzandı boylu boyunca.

bana yeni iklimler getir,
coğrafyama çok bu yağmur,
çok bu ıslak caddeler kalışlarıma,
çok havası efkarın nefes alışlarıma.

bana yeniden seni getir, vaktin bir önemi yok
geç olsun, erken olsun, fark etmez, yeter ki olsun
yalnızlıklarımı al sonsuzca uyut, uyusun
her köşe başında bu şehrin bir intihar durur
karşılaşmayınca gözlerinle, hiddetlenir
gözlerimden yağan bulut,
herkes biraz Yusuf'tur, sen benim düştüğüm kuyusun.

nedir beni bu denli kırılganlaştıran, olmayışına karşı
bu takdir-i kaderdeki bu bitmek tükenmeyen keder
söyle bana nasıl geçer, nasıl geçer yaralar bereler?
oysa

güldün, kanım kaynadı sana
sonra gittin, sonrası yavaşça hayattan soğuma.

sonrası beter.

25 Mart 2013 300 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar