Belki de
yokluğun dayanılmaz bir acı şimdi yüreğimde ,
ne yıldızlı rast akşamların tadı kaldı
ne mis gibi ay ışığına kokan şaraplı gecenin
ne de sensiz uyanmanın gün karanlığı sabahlarda ,
her yeri sis kapladı göz gözü görmüyor
erken çöktü içime bu yıl sarı sonbahar
yorgun bedenim kurumuş gazellere tutsak ,
yürüdüğüm yollar artık yaban yalnızlık tortusunda
uçurtma uçuran çocuklar da yok meydanda ,
terkedilmişliğin sızısı taşıyor akşamüstü çiçeklerinden
boynu bükük köşe başındaki aç beyaz kedinin ,
üstümdeki tonlarca ağırlığa yenilmiş göçebe gönlüm
ayaklarım bir adım arkamdan geliyor gibi sanki
ağlamaklı ruhum önden koşarken sessizce ,
hedefini şaşırmış serseri kurşun örneği
nereye toslayacağım belli değil bu gidişle ,
hangi ağacın kovuğunda dinlenmeliyim acaba ?
bir mahur bestede kendimi bulup sonra ,
seni düşünürken adını özlemle ana ana
nerede , nasıl yatmalıyım köşesiz sefil kış uykusuna ?
kim bilir
belki de bir daha hiç uyanmamacasına..
09 / 2009 SIĞACIK
her zamanki gibi mükemmeldi abim
bayılıyorum valla bu güzel şiirleri okumaya
yazan kaleminiz duygulanan yüreğiniz hiç susmasın
yüreğine sağlık abim
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍
Değerli şiir dostları ,
İçten yorumlarınız için çok teşekkür ederim . Gönlünüzdeki sımsıcak damlalar sayfamda öylesine taze açmış çiçeklere dönüşüyor ki...
Ayhan bey, şiiriniz yüreğimde anlatılması zor bir tad bıraktı. Daha çok hüzün var, yada hüzünlü bir başlangıca özlem mi? Bazı şiirlere tebrik az geliyor. Bu da o şiirlerden biriydi. Teşekkürederim bu enfes paylaşımınız için...
ayrılık zehirli bir ok !
yüreğe düşmeye görsün
anında çürür kalp, ardından beden ...
hüzün yağmuru yağmış dizelere 🙂
tebrikler kaleminize👍
sevgilerim kalsın sayfanızda😊