Belki de Hiç
sanma ki
göç edersin bir gün
ta ki ölüm bile terk ederken şehri, hani o varoşlarına kurulan yeni mezarlara
sırtına yüklenirken tabutun
ve acıtırken omuzlarını birkaç yoldaş
yükümde sen,
uzaktan bakarken cansız bir bedenin çaresizliğine
hani ruhum sevişirken hala o kayalıkta avuçlarınla
gözlerinin rengini değiştirirken
en son elâyı saklayıp içime, mavi bir bulut kümesinde belki
belki Zühre'nin nefes mesafesine saklanırken tanrıdan, çalınmasın diye yanıtsız sorgularda
kurşunlayabilirsem melekleri eğer
eğer firarı varsa gökyüzünün
daha yukarı
daha da sarp boşluğa
mahpusluk olsun dilerse adı
sûr ötene kadar aç ve sefil ve bekleyip kıyameti
arayıp seni o korkunç kargaşada
avuçlarımda gözlerin
son defa koklayıp iliştirirken o çukurlara
yine bakarken bana öyle
bugün gibi
belki bin yıl sonra
belki hiç ...
belki bin yıl sonra belki hiç ...
tebrikler şair
belki bin yıl sonra belki hiç ...
tebriklerimle
👍👍👍