Bengü Taşın Sancısı
Kalemin ve kâğıdın hakkı için,
Endama gelen tavlı sözlerin,
İsmini kazanan manidar özlerin,
Çakır, ela, yeşil, füme
Ve de kömür karası gözlerin hakkı için,
Kayıp cennetimizin gümüş derelerinde
Billur sulara düşen ay parçası yüzlerin,
Volkan göynümelerle dağlaşan yüreklerde
Küllenmiş lav cevahir közlerin hakkı için,
Ak Ehramın gökçe dehlizlerinde
Anılara mahpus iç denizlerin,
Dıropa bulgularından gen çağrışımlı
Can perdemize düşen gizlerin hakkı için,
Tamtam ses kütüklerde koza pervanelerden
Işık dansı öğrenen tilmizlerin,
Tanrıdan gayrısına eğilmeyen
Dik başların, çökmeyen dizlerin hakkı için,
Uygarlığın önü, sonu iğneden çuvaldıza
Biz olmaktan ar duyan 'biz'lerin,
Tersine nal çakılmış tefekkür küheylanı
Al, doru, kır, alapaça rüzgâr yele atlardan
Çağlara tarih düşüren Türk izlerin hakkı için,
Evrenin aynasından çözülsün de yansımız,
Gündemi belirlesin bengü yazıt sancımız...
YUSUF BİLGE
* Biz : tevriye dönüşümlü olarak,
(I) zm. Çokluk birinci kişiyi gösteren söz.
(II) 1. Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı araç, tığ: Kunduracı bizi. 2. Maraş işinde kalın karton parçalarının iğneyi kırmamasını sağlamak ve delik delmek işleminde kullanılmak üzere hazırlanmış tahta saplı, ince sivri uçlu bir tür çuvaldız.
(III) Ülkemiz sularında yaşayan bir mersin balığı türü, şip (Acipenser nudiventris).
(IV) 1. Hayvanı dürtmek için kullanılan ucu çivili sopa veya sırık. 2. İğ.