Beraat Ediyorum Senden

bir düzine hayallerin
gözü açık sallantıları arasından
yüzümü ellerimle kapayıp
gidiyorum gözlerinin
aşka azmettirici karasından
elveda artık yitiyorum ben
elveda artık
beraat ediyorum senden...

aşka diyet
vuslata niyet
umutlu mühebbet infazından
başım önde
boynum bükük
gözlerim kan çanağı
ruhumu yıkamaya gidiyorum ben
konaklama bedelinin kalp bozukluklarını
gömleğimin sol üst çebine doldurup
bir avuç bozuklukla
şıkırtıların geldiği yere gidiyorum ben
elveda artık
beraat ediyorum senden...

asr-ı saadete gebe
aşk-ı ihanete düşük yapan
umutların umutsuz mezarlığından
bir hortum çıkarıp gün yüzüne
hortluyorum elinden
tekrar hayata yitiyorum ben
elveda artık
beraat ediyorum senden...

bilmiyorum
dar ağacında çakılmış yarınların
hangi sallananının
hangi kalıntısını kundakladığımı
ama
öksüz bıraktığın hayallerimle
ölümsüzlüğe yitiyorum ben
elveda artık
beraat ediyorum senden...

bana azat ettiğin ruhumu
kemirdiğin gönül deyneğine bağlayıp
yinede kaybetme hırsını çıkar diye
elinde bir oyuncağım kalsın diye
avcılığına hedef tahtası seçtiğin
iyi ''nişancı''ymışsın kalbur ettiği
kalbimin sağlam gölgesini sana bırakıp
karanlığa yitiyorum ben
elveda artık
beraat ediyorum senden...

firar etmiyorum biliyorsun
sorma hiç neden
ve ilk defa izin istemiyorum senden
yine de kusuruma takılma diye
kusurlarımı kesip
beraat ediyorum senden...