Beyhude Islatır
beyhude ıslatır
sokağın saçaklarını
firari kırkikindiler
o ateş ki
düşüren gök yangınlarını
perçinleyip genzinize
dağlar isyanı
dili kavurup
içinde biriken bir sürü şirk
ümüğünde sıkışan
imansız zaman küfürleri
nereye varsan
pusulan kırık
kıblesi isyan
öfkeye kıyamı var kaderin
yezidi çemberine sıkışıp kalan hayal gibi yalnız
rahmanın merhametinden yoksun
rahmetinden alev yağıyor
kirpiklerin yok
avuçların is
kor iner gözlerine
körleştirip mavinin tonlarını
deniz yok
gök kızıl
alıp başına giden iklimlerde gökkuşağı
kınnabı kopuk uçurtma saldık
ağlarken
eski bir gramofonda çizilen taş plağa
unuttuk
bize dair şarkıları, kovduğumuzdan beri kemanları
ıslığımızda yangın
kursağımızda toprak kokuları
ıslak ezgiler üflüyoruz
zilli kaval misali
ne idüğü belirsiz gidişlere
oysa biz sürdük
nemli kava
kuru ağaçtan yontulan kavak çöplü kibriti...
Şiirle baş başayız.
Kutlarım Tarık bey👍
kirpiklerin yok avuçların is
kor yağıyor gözlerine körleştirip mavinin tonlarını
deniz yok gök kızıl🤐😙😙
Üstat yüreğine kalemine sağlık her zaman ki gibi okunası şiirlerin halkası...😙😙